Çevre dersi almamız şart

Pazar günü su üstü köylerimizde idik. Bu bölge turistik bölge olduğunu biliyoruz. Bu bölgeye yabancılarında çok geldiğini biliyoruz. Piknik alanları ve yeşil bölgelerin içine baktım rezalet. Bende dahil olmak üzere hepimiz mutlaka düzgün bir çevre dersi almamız lazım. Gerek şehir dışındaki güzel yeşil alanlar ve gerekse şehir merkezindeki yaşadığımız bölgeleri temiz ve bakımlı tutmak hepimizin görevi olsa gerek. Buraları aydan birisi gelip pisleterek çevreyi kirletmiyor.

        Geçen ay Belisırma bölgesindeki doğa kirliliğini ve attığımız çöpleri yabancı turistlerin birlikte toplayıp temizlediğini zannedersem duymayan ve görmeyen yoktur. Aslında bu davranış yabancıların bize verdikleri bir dersti, bende utanmadım desem yalan olmaz.

       Şehir dışına gittiğimizde piknik yaptığımız yerleri kirletiyormuyuz kirletmiyormuyuz? Bal gibi kirletiyoruz, hemde çok nadir kişi kirlettiği yerleri temizliyor. Etrafa saçılan poşet, peçete ve diğer atıkları kaç kişi toplayıp bir çöp merkezine bırakıyor?

       Eğer bunu yapmış olsak yeşil alanlar poşet parçaları ile savrulu olmaz. Hele şu pet şişeierin doğaya ne kadar zarar verdiğini biliyormuyuz? Uzun yıllar dursa bile kaybolmadığını kaç kişi biliyor? Ayrıca doğaya verdiği kimyasal zararları kaç biliyor?

       Hele şu yol boylarına dökülen inşaat atıklarına ne demeli? Belediye nereye döküleceğine yer ayırmış ama adam getiriyor Pazar günü gözümle gördüm E 90 yol boyuna döküyor. Ya da başka bir yol boyuna sorumsuzca döküp kaşıyor.

       Bundan dolayı diyorum ki, mutlaka çevreye önem vermek ve çevre dersi almamız lazım. Ne zaman medeni ve edepli şekilde çevreyi temiz tutacağız? Nedir bu yol boylarındaki bira şileleri ve başka şişeler al bir poşet içine koy bir çöp kovasına bırak kardeşim.

      Şehir dışı böylede şehir merkezi çok mu temiz? Belediye ne güzel Avrupa standatlarında çöp konteynırları koymuş. Ağzı kapalı koku saçmayacak şekilde. Ama gelin görün ki, bu kovaların içine değil dışına adam çöoü atıp gidiyor.

       Bunlar bir medeniyetsizlik değil mi? Bu bir görgüsüzlük değil mi? Ne zaman kendi çevremizi temiz tutup koruyup kollayacağız? Ne zaman oturduğumuz yeri kirletmeden bir başkasına temiz bırakacağız?

      Bırakın şehir merkezini açık alan park yerlerimiz var adam buraya oturuyor eline bir kase çekirdek almış yeyip yeyip hemde çimlerin üzerine atıyor. Ayıp değil mi desen Belediye çöpçüleri temizlesin maaş alıyor deyiveriyor.

      Sanki o insanlar temizlik işlerinde çalışıyor diye insan değiller. O insanların yerinde bizde olabilirdik. Bir kere önce insanca şehirde yaşamasını öğreneceğiz. Şehirde yaşamamın bir bedeli var. Şehirde yaşamasını bilmiyorsan ormanda yaşayacaksın.

       Apartmanlarda yaşayan insanlarda şehirde yaşadıklarını bilecekler. Ellerine geçeni sokağa atmayacaklar. Komşuluk haklarına dikkat etmek zorundalar. Kendimize yapılmasını istemediğimiz yanlışlıkları başkalarına reva görmemeliyiz.

       Bir tamirat bile yaparken nezaket icabı komuşdan izin alınmalıdır. Gece gece komşular mecbur kalmadığı ve zaruret dışı birbirini rahatsız edecek tamirat ve gürültü yapmamalıdır. Bunlar da bir gürltü kirliliğidir.

      Dolayısı ile çevre bilincimiz çok zayıf. Kendi yaşadığımız ve yerleri temiz tutmalıyız. Kendimize uygun görmediğimiz kirliliği başkaşarına hoş görmemeliiyiz. Ama malesef hala medeniyet dışı yaşıyoruz. Bunun içinde ille de ders mi almalıyız?