-
ERDOĞAN KAYA

ERDOĞAN KAYA


Çobanlar yarıştı

11 Şubat 2016 - 06:56

Salı günü geleneksel hale gelen Küçükbaş Damızlık Birliği ve Tarım İl Müdürlüğü tarafından ortaklaşa organize edilen “Çobanlar Yarışıyor” yarışmasının dördüncüsü kültür merkezinde gerçekleştirildi. Türkiye de bir ilki gerçekleştiren Küçükbaş Damızlık Birliği Başkanı Sayın Mahmut Aktürk bu işi tutturdu. Bu sene tahminimin üzerinde katılım sağlandı. Salon dolduğu gibi salon dışı tıklım tıklım doldu. Yarışma gerçekten bilgi açısından güzel olurken, çobanların sertifika almaları bu işi ehil insanların yapacağına dair bir güzel çalışmadır.

Her yıl yarışmalarda farklı etkinlik ve kutlamaların olduğunu biliyoruz. Bu sene farklı bir uygulama ile Urfa sıra geceleri sanatçıları salonu dolduranları mest ettiler. Sıra gecelerine katılan sanatçılar ise birçok televizyonlarda izlediğimiz sanatçılardı.

Aslında çoban yarışması bir bahane ve bu sahadaki insanları teşviktir. Ancak çobanların bu mesleği zaten yaptıklarını biliyoruz. Ama bunu eğitim sonucu bilinçli olarak yapmaları sahalarında daha verimli olmalarını sağlayacaktır.

Yarışmaya gelmeden önce Tarım İl Müdürlüğü ve Damızlık birliği çobanlık yapan kişilere önceden dersler ve kurslar düzenliyor. Yani bir nevi yarışmaya hazırlanıyorlar. Hem de bu kurslara katılanlar sertifika alarak mesleklerinde başarı sağlıyorlar.

Çobanlık aslında bir Peygamber mesleğidir, küçümsenecek bir durum değildir. Eğer tarım ve hayvancılar olmamış olsalar bugün sofralarımızda yiyecek bulamayız. Bu insanların yaptıkları üretimler soframızı süslemektedir.

Bende konunun önemine binaen sizleri biraz güldürmek için bir Karadeniz fıkrası ile sizleri güldürmek istiyorum:

Bir gün dağda gariban bir çoban zengin ağasının yüzlerce koyununu otlatırken yanına birisi yaklaşmış.

Temel:

Hey hemşerim kolay gelsin. Sana burada kaç koyun olduğunu söylersem bana bir koyun verir misin?

Gariban çoban biraz düşünmüş ve aklından:

"Ulan ben bile burada kaç koyun olduğunu bazen şaşırıyorum bu adam nerden bilecek demiş" ve Çoban:

Tamam, bilirsen al bir tane koyunu götür.

Temel:

Tam 548 koyun var.

Çoban:

Hemşerim doğru bildin. Bir koyunu al götür. Tabi o adam gitmiş koyunların arasına dalmış ve en irisini sırtlamış götürürken çoban seslenmiş.

Hey dur bakalım bende senin nereli olduğunu bilirsem koyunu geri bırakacak mısın?.

Temel kabul edince Çoban:

Sen Trabzonlusun.

Peki, nereden anladın?

548 tane koyun içinden davar köpeğini sırtlayıp götüren adamın burnunun uzun olduğunu görünce Trabzonludan başkası olmaz da ondan.

Tabi bu bir fıkradır, çobanda zaten kaç koyunu olduğunu biliyor. Temelde götürmek istediğinin koyun olmadığını koyun köpeğine meraklı olduğu için onu sırtlıyor.

Türkiye’de bir ilki başlatan birlik başkanı Mahmut Aktürk’ü bu çalışmasından dolayı kutluyorum. Ayrıca Tarım Müdürlüğünü de desteklerinde dolayı tebrik ediyorum. Bu tür çalışmalarının devamını diliyorum.