Son günlerde bir ders verme furyası başladı. Efendim Tayyip Erdoğan ve Bahçeliye bir ders verme zamanı deniyor. Valla dersi versek versek kendimize ve çocuklarımıza veririz. Basit hesaplarla bu algı bu milletin düşüncesi olamaz. Olsa olsa gezicilerin düşüncesi olur. Adamlar dört koldan 31 Mart seçimlerinin sonucunu bekliyorlar. Tek dertleri Erdoğan ve Bahçeliyi indirmek. İndiğinde ne olacak ABD hemen fırsatı değerlendirecek ve ülkemizde kaos yaratmaya başlayacak.
Belediye Başkanlıklarını kazandınız hadi diyelim. Ama ardından koskoca bir ülkeyi de kaybetmeye tahammülümüz olamaz. Sonra pişman olup eyvah deyip elinize bayrakları alıp sokağa dökülürsünüz ama iş işten geçmiş olur.
Ben şahsım itibarı ile Belediye Başkanlığını Evren Dinçer kazanmış, Sefer Alkan kazanmış veya bir başkası kazanmış hiç umurumda değil. Benim derdim ve çabam ülkem kazansın, huzurumuz devam etsin, ülkemin birlik ve beraberliği devam etsin.
Hadi Erdoğan’a ve Cumhur ittifakına ders verdik. Siz sonrasını düşünebiliyor musunuz? Ardından Tayyip Beyin meşrutiyeti tartışmaya açılacak. Aynen Venezuela gibi. Adam demokratik kurallarla %66 seçim kazanmış seni tanımıyoruz diyorlar. Neden madura Müslüman olduğu için, batının himayesine girmediği için, bol petrolü olduğu için.
Bir buçuk yıldır elbette ülkemizde ekonomik sıkıntılar mevcut. Nereden kaynaklandı ülkemizin güçlendiğini gören ABD hemen ekonomik ambargolar uygulayarak ülkeyi ekonomik krize sokarak Tayyip Erdoğan’ı yok etmek için uyguladılar.
Ekonomik sıkıntıları göğüsleyebiliriz ama vatansızlığı göğüsle yemeyiz. Bırakın kendimizi çocuklarımızı bile felakete sürükleyip perişan duruma düşürürüz. O zaman hangi sıkıntılarla karşı karşıya olacağımızı bir düşünün. Tayyib'i indirelim peki kimi koyacağız ülkenin başına?
Çevre ülkelere bir bakın, Suriye, Irak, Libya, Filistin, Afganistan, Mısır ve birçok ülke ne durumdalar. Burada yaşayan insanlar ders vermek istemişlerdi, ama şimdi her birisi ders aldılar perli perişan ve keşke devletimizin ve idarecilerimizin yanında olsaydık diyorlar.
Elbette Tayyip Erdoğan'ında yanlışları olabilir. Etrafında dolanan AKP’lier hala temizlenmiş değildir. Onlar kendisini yanılttığını ben çok iyi biliyorum. Bu ekipler ülke genelinde yanlış ve halkın tasvip ettiği adayları koymamış olabilir. Aday kızgınlığı için ders vereceğiz diye ülkeye ve kendimize mi ders vereceğiz?
Yanlışlar dün de olmuştur, bugünde olabilir yarında olabilir. Keskin sirke küpüne zarar misali, kendimize zarar vermeyelim. Ders verelim düşüncesinde olan milliyetçi ve muhafazakar insanlar bu düşünceden vazgeçmelidir.
Ülkenizin 2000 öncesini bilen insanlar ne halde olduğumuzu çok iyi bilirler. Hem de o zaman iyi bir ABD itaatkar olduğumuz dönem olmasına rağmen. Koalisyonlar, anayasa fırlatmaları, ABD Başkanı önünde esas duruşta duranları ne zaman unuttuk?
Ülke gelişmişliğe, teknolojiye, savunma sanayine, bolluk ve hizmetlere Erdoğan ile kavuşmuştur. Zannedersem ders verenler rahatlık ve bolluktan bıkmış olmalılar. Bunun en güzel örneğini 40 yıl öncesini yaşayanlara sorarsanız gençlere iyi anlatırlar.
Hatasıyla sevabıyla ders verme düşüncesinden vazgeçerek, ülkemizin birlik ve beraberliğini düşünelim. Ülkemizin ve devletimizin yanında yer alalım. Şu kazanmış bu kazanmış önemli değil birliğimizin ve beraberliğimizin önemi çok önemlidir. Sonradan pişmanlık hiç fayda etmez, aklımızı başımıza toplayalım. Yoksa hepimiz bir hiç oluruz.
YORUMLAR