Salı günü Belediye başkanı Sayın Evren Dinçer bir iş yerinin açılışından sonra Belediyeye yaya olarak gelmiş. Gelirken de gördüğü vatandaş ve esnaflarla sohbet edip hal hatır sorduğunu sosyal medyadan görme imkanı buldum. Tabi bu resimlere bakınca geçmişte rahmetli belediye başkanı Emin Gürün başkanımla bir kış günü yaşadığım diyalog aklıma geldi. Tabi bunu sizlerle paylaşmak isterim.
Önce rahmetli ile o günü paylaşayım sonra konuya devam edelim. Rahmetli Emin başkan döneminde şehrimizde ilk olarak kanalizasyon çalışması başlamıştı. Kış dönemlerin o yıllarda çok soğuk, yağış ve don olurdu. Bundan dolayı kışın önce çarşı merkezini bitirmek istiyordu.
Böylede oldu, ama gelin görün ki, don olmayınca çarşı merkezi yağıştan dolayı çok çamur olurdu. Tabi bizim Aksaray hizmete değil rahatımıza çok düşkün olduğumuz için çamurdan dolayı sürekli rahmetli acımasızca eleştirilerdi.
Bende o zaman 27 yaşlarında Belediyede daire müdürüyüm. Sabahları kendi emirleri gereği bende şoförle beraber gider evden alırdık. Aşağıya indi arabaya biner binmez bana hoca derdi, “ hoca ortalık nasıl çamur mu don mu? Ona göre bir yerden gidelim. Vatandaş ne diyor bu kanalizasyondan dolayı bana sövüyorlar mı?” dedi. Bende tabi sessiz kaldım sustum.
“Biliyorum sövüyorlar ama sen bana söylemiyorsun. Bende sövenlere iade ediyorum kötü söz sahibinin” dedi yola koyulduk ilerlerken arabada dedi ki, “ ben aslında dost ve vatandaşların sürekli içinde olmak çaylarını içmek istiyorum. Ama bizim ilçede öyle dedikoducular var ki, şu güzel hizmetlerden dolayı bizi eleştiriyor çarşıya çıkamıyorum” dedi.
Yani vatandaşların içerisine çıkmayı ve hasbıhal etmeyi çok istemesine rağmen dedikodudan dolayı çıkamadığını söylemişti. Akşam üstü bir yerde çay içip oturuyoruz. Bir arkadaş Sayın Dinçer’in resimlerini göstererek şunları söyledi;
“ bunlar gösteriş, şimdi böyle yapar yarın oda Haluk başkan gibi vatandaştan kaçar. Etrafını çembere alarak belli kimseler onu vatandaştan gölgeleyip koparır. Sonra bir koruma ordusu ile gezer” dedi. Bende nereden biliyorsun, henüz dün bir bugün iki gün oldu. Bir göreve başlayan idareciye altı ay süre verilip görülür. Ondan sonra konuşulur bu bence bir peşin hükümlülük dür dedim.
Zannediyorum ki, Sayın Dinçer bu tür ziyaretleri fırsat buldukça yapacaktır. Rahmetli Mehmet Dalkılıç ve Taki Tatlıpınar’dan sonra korumasız, elini kolunu sallayarak çok fazla vatandaşın çarşıda pazarda oturup çayını içmedi. Belli yerler ve ofislerde oturulmuştur. Bu zaman kaybı mı kesinlikle değil, fırsat buldukça bu tür gönül alma ve vatandaşın ayağına gitmek güzeldir.
Vatandaşın ayağının altına altında döşesen ayağına gidip üç beş dakika ziyaret edip sohbet etmekten hoşlanır. Elbette vatandaşın bu tür ziyaretlerde talepleri olacaktır. Dinleyeceksin ve zaruri görülen ihtiyaçlar yapılmalıdır. Kimse seçtiği başkanları dövecek ve kötü söz söyleyecek değildir.
Siyasette bu tür ikili ilişkiler fevkalade karşılık bulacaktır. Dolayısı ile laf olsun diye peşin hükümlülük yapmadan bekleyip görelim. Sayın Evren Dinçer’de bir altı ay gözlemlesin, sonra olumlu ve olumsuz konuşulursa bence daha iyi olur diye düşünüyorum. Her yiğidin bir yoğur yiyişi vardır. Aksaray çok dedikoducu lafını biraz askıya alalım, algı operasyonuda artık bitmeli. Biz insanların özel hayatları ile bile ilgilenip dedikodu üretmekten hoşlanmayı bırakıp uzak duralım. Herkes işine baksın, eli boşlar gitsin dedikodu üretmek yerine bir cami köşesinde tövbe istiğfar tesbih çeksin.
YORUMLAR