Duayen gazetecilik ödülü

      Geçtiğimiz Çarşamba günü 68 Aksaray Gazeteciler Cemiyetinin Grand Altuntaş otelde düzenlenen plaket ve rozet takılması için yapılan toplantıya katıldım. Toplantıda 4 eski gazeteci arkadaşımla beraber bende duayen gazeteciler olarak ilk defa gazeteci arkadaşlarımın verdiği plaketi aldım. Aslında plaket düşkünü birisi değilim, bugüne kadar aldığım plaket ve teşekkür ödüllerinin sayısını inanın bilmiyorum. Ama kendi mensuplarımızdan ilk defa bir plaket almak elbette onur verici.      Televizyonumuzun sahibi Dr. İbrahim Yücel Köse ile birlikte bir masaya oturduk. Daha sonra masamıza Ak Parti İl Başkanı Sayın Abdulkadir Karatay ve MHP İl Başkanı Ayhan Erel ile ilçe başkan Ferit Köse ile beraber aynı masada oturarak sohbet etme imkânı buldum. Aslında iktidarla muhalefetin bir arada güzel manzara içinde sohbetine tanık olmak çok güzel bir manzaradır. Aslında bu manzaralar kamuoyu içinde fevkalade bir dostluk olsa gerek.     Hemen yanı başımızda CHP yönetimi vardı yine onlarla da güzel dostluklar gördüm. Siyaset gelip geçici ama dostluklar bakidir buna dikkat etmek lazım. Kırmak incitmek yerine karşılıklı güzel sohbet ederek anlaşmak bir güzel gelişmedir devamını dilerim.      Gelelim geceye, gecede Vali Bey Belediye Başkanı, Üniversite Rektörü, Emniyet Müdürü, Parti Başkanları, İlçe Belediye Başkanları, Sivil toplum kuruluş Başkanları ve gazeteciler katıldı. Buradaki konuşmalarda genel olarak birlik ve beraberlikten söz edilerek konuşmalar yapıldı.       Gerek Valimiz Sayın Şeref Ataklı, Gerekse Belediye Başkanımız Sayın Haluk Şahin Yazgı ve Cemiyet Başkanı Sayın Ali Südemen gazetecilerin birlik beraberlik ve topluma haber ulaştırmasında bir köprü olduğundan söz edildi.       Plaket ve rozet takımına geçildi, ilk olarak duayen olarak bizler kürsüye davet edilerek plaketlerimizi aldık. Sonra diğer gazeteci arkadaşlarımız plaketlerini aldılar. Bende söz hakkım olmamasına rağmen madem 38 yıllık bu meslekte emeğimiz var birkaç cümle etmek istedim.        Buradaki amacım ise yeni pırıl pırıl bu mesleğe adım atmış gençlerimize birkaç söz söylemek isterken Hakkın rahmetine kavuşmuş Mahir Hocam gibi ağabeyleri yad etmekti. Tabi zamanı çalmak adına kısa kestim konuşmamı.      Bundaki amacım ne idi derseniz, bizim meslek içinde çok büyük hazımsızlık kültürü hakim. İşimizle değil falanı nasıl toplum huzurunda ber taraf ederiz düşüncesi hakim. Yeni arkadaşlarımıza hazımsızlık yapmayın işiniz ve mesleğinizle yükselin aranızda tatlı bir rekabet olsun. İşinizi güzel yaparsanız zaten yerinizi kendiliğinden bulursunuz.        Biz bu hazımsızlığı çok görüp yaşadık ve halada yaşıyoruz. Kendimden birkaç örnek vererek anlatmak isterim. Benim alemimde hiçbir meslektaşım hakkında olumsuz konuşmak ve kıskançlık yoktur. Bunun aksini bana kimse söyleyemez ve ispatta edemez.       38 yılda hiç ara vermeden mesleğimi icra ederek köşe yazılarıma devam ettim. Bunun yanında 9 kitap yazarak gelecek nesle bir eser bırakmaya gayret ettim. Bu eserimin biriside Aksaray tarihidir, belki eksikliklerimiz olmuş olabilir. Ama maalesef en çok eleştiriyi kendi meslektaşlarımdan aldım. İki sayfa yazamayan bazı arkadaşlar eleştirdiler, neydi bu efendim ben kitap satıp menfaat temin etmişim. Ne menfaati temin etmişim söyleyin oda yok. Eleştiri yapana kadar bende bu adam gibi bir şeyler yazıp kamuoyuna sunayım yarışı yapamadılar.       Kitabımı alanlar bana teşekkür ederken maalesef kendi meslektaşlarımın bazılarından eleştiri aldım. Eleştiren bazı arkadaşlar sonradan benden başkalarına hediye etmek için kitap isteme zahmetinde bulundular. Aksaray tarihi kitabıma hala borcum var kazanç neredeyse.      İlgi alaka görürsün bu kıskanılır, ilgi ve alakayı biz değil yaptığımız işimiz bizlere gösterir. İyi işler yapın her zaman ilgi alaka görürsünüz. Bu nedenle yeni gençlere de ben bunu söyledim. İşinizi yapın siz zaten büyürsünüz, dedikodu ile küçülürsünüz.       Benim yapımda insan satma ve yarı yolda koyma yoktur. 25 yıldır Rahmetli Mahir hocamla başladığım Südemen ailesi ile hala devam ediyor. Bugüne kadar aramızda en ufak bir kırgınlık ve küskünlük olmadı. Aynı şekilde Kanal 68 TV sahibi Dr. İbrahim Yücel hocamla 15 yıldır beraberiz en ufak kırgınlık ve küskünlük yok kimsede aramıza giremedi. Dostluk ve sadakat bu şekilde olur araya menfaat girmezse hiçbir şey olmaz dostluklar devam eder gider.       Hulasa aldığım plaketi bana layık gören meslektaşım ve cemiyet yönetimine teşekkür ediyorum. Dostluk ve beraberliklerin en iyi şekilde olmasını temenni ediyorum.