Cumartesi günü MHP il teşkilatı AHSARAY otelde bir kahvaltı ile yeni yönetim kurulunu tanıtma toplantısı yaptı. Toplantıya biraz gecikmeli olarak katıldım, aslında birazda gönülsüz gittim. Nedeni MHP’ye karşı olduğum için değil. Bazen olumsuz ve gereksiz tartışmalar yaşanabiliyor bende bunun için gitmemek taraftarıydım. Yine de düşündüğüm gibi oldu ve gerçekten üzülerek toplantıdan ayrıldım. Yazımın sonunda bunları sizlerle paylaşacağım.
Toplantı kahvaltıdan sonra yönetimin tanıtımı ile başladı. Tanıtımdan sonra Merkez ilçe Başkanı Ferit Kösenin konuşması ile devam etti. Köse MHP 7 Haziranda iktidara gelecek ve bütün olumsuzlukları ortadan kaldıracak ve biz iktidara kadrolarımız ile hazırız dedi.
Ardından İl Başkanı Sayın Ayhan Erel genel olarak il genelindeki çalışmalardaki eksiklikleri ve yanlış gördükleri konuları uzun uzun eleştirerek şunları söyledi:
“ Kongremizi bayram havasında yaparak 7 Haziran seçimlerinde ülkenin var olup olmama seçimi olacaktır. Ben bugün burada yerel siyasetten bahsetmek istiyorum. Milletvekili İlknur Hanımın geçen bir basın toplantısındaki konuşmasını inceledim. 3 konuyu izah etti, ama üçüde çok karışık ve net olmayan sözlerle doluydu.
Tren, Hastane ve suyla ilgili konuları açıkladı ben anlamada güçlük çektim. Hasan dağında dinleyen vatandaş nasıl bunu anlasın. Hastane 400 yataklı mı 600 yataklımı bu Resmi Gazetede nasıl yayınlandı bize göstersinler. Tren yolu ile açıklamalar ise aynı şekilde burada da bana bir tarih versinler. Ali Rıza Bey bir açıklama yaptı ve resmi gazete tarihi verdi baktım. Ama bu verdiği tarih fizibilite ve Mühendislik projesi olduğunu gördüm. Su ile ilgili konularda Ecemiş suyu ile ilgili net bir tarih yok proje yok sözden öteye bir şey yok.
Tıp Fakültesi neden kaçtı bunun izahı yok, o dönemin rektörü şuanda yok. Onlar memur gelip geçerler Tıp Fakültesi neden yok oldu rektör sırtında mı götürecekti, bu Aksaray için bir ihanet olarak görüyorum. Çiftçilerimizin elektrik borçları dağ gibi büyüdü, silinsin istemiyorlar birkaç aya ödemeler yayılsın istiyorlar bunu halletsinler. Organize sanayide her günelektrik kesiliyor buna çözüm bulsunlar.
Orman Müdürlüğü ne yapar yıllardır dağlara ağaç dikiliyor ama bir sonuç alınamadı. Burada bir çalışma yapsalar da hangi ağaçlar yetişir tespitini yapsınlar bütün dağları biz yeşillendirmeye hazırız. Bölge hastanesi yapılırken neden katı atık tesisi dikkate alınmıyor buradan rüzgârla gelen kokular nasıl giderilecek. Bu tesis acilen daha uzak yere taşınmalı ve ondan sonra başlanmalı. Bu arada Belediye çalışmalarını daeleştirerek somut bir proje ortaya koyamadılar” dedi.
Daha sonra MYK üyesi Turan Yaldır ülke geneli ile ilgili siyasetten bahsederek iktidarı eleştirdi. Konuşmaların ardında sorulara geçildi.
Belediyenin ve iktidarın acımasızca eleştirilmesinden sonra Belediyedeki çalışmalar esnasında MHP meclis üyeleri alınan kararlarda oy birliği ile hareket edilmesiyle sizin açıklamalarınız çelişki yaratmıyor mu? Muhalefet olmazsa iktidarı çalışmaya zorlayan olmaz muhalefet iktidarı daha çok çalışmaya zorlar. Osman Ertuğrul döneminde 3 SP’li Meclis üyesi aslanlar gibi muhalefet yapardı siz neden yanlış varsa muhalefet etmiyorsunuz soruma ise yöneticilerden itirazlar gelerek beni bir iktidar mensubu gibi görmelerine çok üzüldüm.
Benim taraf olmam yada bir siyasi partiye ilgi duymam tepki görmemeli. Eğer bunu düşünse idim yukardaki verilen beyanatları buraya yazmazdım. Aksine siyaseti bir inanç ve ibadet olarak gören biriside değilim. Benim için insani ilişkiler çok önemli olmakla beraber MHP içinde çok sevdiğim ve samimi olduğum dostlarda az değil. Hem de İl Başkanı Ereli çok sever muhabbetleşirim, gazetecilik ayrı dostluklar ayrıdır.
Mesela konuşmalardaki eleştirilerin tamamına katılmam mümkün olmamakla beraber Tıp Fakültesine aynen katılıyorum. Milletvekilimizin birisi ile zaten bu konu nedeni ile köşemde yazdığım için aramız limoni olmuştur. Efendim neden akil insanlara bazı sorular sormamışım gibi laflar edildi. Ben o toplantıya bir gazeteci olarak katıldım, birçok sivil toplum kuruluşları bu toplantıdaydı. Akil insanlarda bu insanların görüş ve düşüncelerini almaya gelmişlerdi. Toplantı ile alakası olmayan konuda itham edilmem ise hiçte hoş değildi.
Uzun lafın kısası güzel giden toplantıya içerden yapılan müdahaleler gölge düşürmüştür. Gazetecilerin içinde her görüşten arkadaşımız vardı, bende bunlardan birisiyim. Siz nasıl benim gibi düşünmüyorsanız bende sizin gibi düşünmek zorunda değilim. Agresif olmak siyaseti kan davasına dönüştürmek hiçbir siyasi düşünceye bir şey katmadığı gibi size de katmaz artık bu duruştan vazgeçerseniz kazanırsınız, yoksa yerinizde sayar durursunuz.