Geçtiğimiz günlerde bir dostumla sohbet ediyorum, son günlerde bazı yazılarımda Ak Partiye zarar verenler diye hedef aldıklarıma çok acımasız olduğumu söyledi. Bende seçim döneminde yazmak isteyip de yazamadıklarımı müsaade edin şimdi olsun yazayım dedim. Çünkü çoğu yönetimdekilerin belki benim kadar ciğeri yanıp canı acımadı. Canım yandığı için bırakında bir daha yanmaması için birazda ben can yakayım. Ellerinden gelse kendi partilisini kapıdan içeri koymayanın canı benim kadar yanmaz.
Ufukta erken seçim görünüyor, umarım yanlışlardan ders alınarak ikinci yanlış yapılmaz. Ak Partiyi eş, dost, akraba ve arkadaş partisinden çıkararak inançlı kadroların partisi yapılmalıdır. Ak Partinin felsefesi ile hiçbir ilgisi olmayanların bir gün sıkışınca o camiadan kaçacağını unutmamak lazım. Ben bunun için mücadele edip eleştiri yapıyorum. Seçimlerde Ak Parti için hiçbir menfaati olmadan il il gezen Şevki Yılmaz’da benim gibi dertli olduğu için hafta başı Akit Gazetesinde yazdığı yazıda yanlış ve hatalara değinmiş. Bu gün ben bu yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum:
“Yeşil arazileri ucuza kapattırıp imara açtırtarak rant sağlattıran, adaletsiz imar ve ihale uygulamalarıyla haksız kazançlara sebep olan, belediye ve diğer devlet arazilerini ucuza başkalarına peşkeş çektirtenler mutlaka partiden ihraç edilmeli ve tüm sorumlular adalet önüne acilen teslim edilmelidir!
Hasbi tabanın ciğer yakan feryatlarına ve gözyaşlarına artık kulak vermeliyiz! Vakit ve nakit adamları dalkavuklardan acilen kurtulup, uyarıcı, hasbi dava ve vakıf adamlarıyla yola devam etmeliyiz!
Dalgakıran gibi devasa hizmetlerin görülmesini yanlışlıkları veya ihanetleriyle engelleyen “Rüzgâr kıranlar!” bir daha asla aday yapılmamalıdır!
Bürokrasideki ehliyetsiz, kişiliksiz, müsrif yöneticiler yerine emin, ehil ve sadık olan milli kadrolara hizmet kapılarını acilen açmalıyız!
Zavallı emeklinin ve asgari ücretle çalışanların nafakasını artırmayı popülizm gören zulüm yerine; başta belediyelerde ve bürokraside alabildiğine artarak devam eden makam aracı ve eşyaları değiştirme hastalığı vb. aşırı israf ve savurganlık belasının önüne acilen geçilmelidir!”
“Olanda hayır vardır” inancıyla, şımarmadan, paniklemeden, geçmişten dersler çıkararak İnsan Hak ve Hürriyetlerinde elde edilen kısmi kazanımlarımızı korumak ve ilerletmek için nöbetlerimize devam etmeliyiz!
Muhtemelen erken seçimde bir daha erken bir hezimeti yaşamamak için de;
Tamamen İslami ehliyet sıfatına aykırı olan “Üç dönem yasağı” kaldırılmalıdır. “Ehil, emin ve sadık olmayana bir dönem bile haram! Ehil, emin ve sadık olana her dönem helal!” İslami görüşüne mutlaka dönülmelidir!
Poker ve lakırdı masalarından ilmi ve istişare masalara dönecek bir teşkilat yapılanmasını Genel Merkezimizden başlayarak acımasız bir neşterle acilen gerçekleştirmeliyiz!
Hasbi tabanın ciğer yakan feryatlarına ve gözyaşlarına artık kulak vermeliyiz! İl ve ilçe yönetimlerinin, belediye başkanlarının, meclis üyelerinin ve milletvekili aday adaylarının, Genel Merkez süzgecinden süzüldükten sonra, aday seçimlerini tamamen parti tabanının ve milli STK’larımızın tüm üyelerinin iradesine bırakmalıyız!
Tüm halkımızı tedirgin eden doğu vilayetlerimizin İsrail ve Ermenistan’a peşkeş çekilme oyununun barış süreciyle, Başkanlık sistemiyle ve milli bir anayasayla ve istikrarlı güçlü milli bir iktidarla bozulacağını detaylı ve delilli bir şekilde halkımıza anlatmaya devam etmeliyiz.
Terörün en güçlü belası, aşiretlerin asimilasyonu yanlışlığını ve doğudaki kanaat önderlerine ilgisizliği derhal terk etmeliyiz. Onlara devletimizin koruma garantisini vererek, şefkat kucağını açmalıyız. Ve PKK terör ocağını aşiretlerle, mazlum mustazaf kardeşlerimizle ve ilim ehli kanaat önderleriyle dayanışma içinde yıkmalıyız!
Aynı idealdeki Saadet-Birlik ve Hüda-Par ittifakını mutlaka AK kadrolarla birlikte yapmak için kardeşlerimizle seçim ittifakı yapıp, mecliste grup kurmalarını sağlayarak, milli bir muhalefet rahmetini ve anayasayı kökten değiştirecek güçlü bir AK iktidarını yeniden sağlamalıyız, gerçekleştirmeliyiz.
Halkımıza şuur ve heyecan verecek konferanslara ve TV canlı yayınlarına etkili hatiplerimizle başlamalıyız!”