10 Ocak 2020 Çalışan Gazeteciler günü, bu gün 1961 yılında gazetecilere verilmiş bir gündür. Bizim henüz annemizin karnında iken gazetecilere verilmiş bir gündür. O günlerde bu mesleği icra edenler el üstünde tutulan ve parmakla gösterilen bir meslek olduğunu düşünüyorum. Peki şimdi öylemi, mübarek sanki arazide ot biter gibi bu meslekle hiç ilgilenmemiş, elinde eleman olmayan meslektaşlarımız sıradan birilerinin eline bir fotoğraf makinesi verince gazeteci olmuş çıkmış.Tabi mesleğini çalışarak ve hakkını vererek yapanlara sözüm yok. Adamın iki satır haber yapmaktan ve yarım sayfa yazı yazmaktan haberi yok. Bir kurum ve kuruluş bir davete çağırdı ise adam gazeteci olmuş çıkmış. Hele son dönemlerde sosyal medya üzerinden iki satır çakma yazı yazdı ise o artık bir numaralı gazeteci.Açık ve net söylüyorum kurum ve kuruluşlar gazetecilik mesleğini bizzat icra etmeyen, şunun başı imiş bunun başı imiş düşüncesinden uzak, bu mesleği alın teri ile yapmayanlara pirim vermeyin kardeşim. Sizler pirim verdiğiniz için bu mesleğin G sini bilmeyen kendilerini gazeteci zannediyor. O zaman sosyal medyada her iki satır yazı yazan gazetecidir.
Aksaray’da Babıali caddesinde prfosyenelliği yaşamış ve yetişmiş tek gazeteci benim. Bu mesleği kamuda çalışarak bile bırakmamış 43 yıldır mürekkep koklayanda benim. Ama gelin görün ki, iki gün bir radyoda şarkı türkü sunmuş kişi bana, “ sen gazetecimisin” dediğini duydum. Bu insanlarda mesleğe nasıl saygı beklersiniz. İşte bakın Aksaray’da bu camianın haline kim adam yerine koyup saygı duyuyor? Saygı görenleri de bu aciz kendisini gazeteci zannedenler onu nasıl küçültürüz ve toplumda itibarsızlaştırırm diye çabalıyorlar.
Kendi meslektaşına bile gereksiz, bilgisiz, onu küçük düşürmek için, iftira ederek özel hayatı ile ilgili cahilce saldıran birisi nasıl gazeteci olur? Bu saldırıyı kendi meslektaşına layık gören acaba şantaj malzemesi olarak normal insanlara neler yapmaz?
43 yıllık meslek hayatımda bir sefer hakkımda dava açıldı, oda suç olmadığı halde kendilerini kurtarmak için açtılar, ama ne ben ceza aldım ve ne de o kendisini kurtarabildi. Ben bu güne kadar şahsıma saldıranların 5 tanesine dava açarak ceza almalarını sağladım. İkisi devam ediyor, bundan sonra artık tazminatta açacağım.
Adam benim memurluktan atıldığımı, beni bir başkan sigorta yaparak emekli ettiğini. Aile hayatımla ilgili benim değil şeytanın bile aklına gelmeyecek uydurma iftiralar yazacaksın. Mahkemeye verince benim yakın bir dostuma ricacı gidip bizi anlaştır diyeceksin.
Madem bu kadar iftira yazdın arkasında durup hukuk önünde ispat edeceksin. Benim rüşvetten kamu görevinden atıldığımı yazacaksın. Be ahmak ben memurluktan emekli olalı 10 yıl oldu üstelik görevim sürecinde bir çok hadiseler yaşadım ama hamdolsun bir disiplin cezası bile almadan emekli oldum. Sen hala benim sigortam yatıp emekli olduğumu yazacaksın. Bunu hukuk önünde ispat edeceksin.
Ben mezarlıklar müdür iken görev değişikliği ile başka bir birime atandım. Hemen arkamdan iftiralar eklendi. Ben o dönem yanımızda iki ayrı kişi yanında Nevzat Beye çok ağır ithamda bulundum ve neden hukuki soruşturma açmadın açmadıysan sende bunun içindesin dedim. Nevzat Beyde bunlar dedikodu Allah şahidim ben böyle bir şey söylemedim dedi. şimdide memurlar yer değiştirip farklı görevlere getiriliyor, hırsızlık mı yapıyorlar?
Gazetecilikle ilgisi olmayan bu zavallıları muhatap almadan hukuki süreci başlatıyorum, sonucuna katlananlar gibi bunlarda katlanacaklar. Araya adam sokup çare aramasınlar herkes hukuk önünde hesabını verecekler. Siz o yazıları yazamazsınız size yazıp adınıza yayınlatan zevat da arkanızdan kıs kıs gülüyordur hadi sizi şimdi kurtarsın? Bunları gazeteci yerine koyan kurumları kınıyorum.10 Ocak Gazeteciler gününde gerçek gazetecilerin şimdiden günü kutlu olsun. Gazetecilik mesleğini ayaklar altına düşürenleri de kınıyorum, bu işi bırakıp kendi işlerine baksınlar.
YORUMLAR