İnsanlarda bazen saplantılar olur, bundan dolayı kendi doğruları ve düşünceleri olmadığı için başkalarının doğrularını görmezler. Kendi bildiklerinin dışında ayağının altına altın döşesen onu çamur olarak görürler. Bunlar kendilerini çok akılı görenler ve aşırı tarafgir olanlardır. Ben sık sık kırsaldaki kasaba ve köylerimizi gezer vatandaşlarla televizyonumuz için söyleşiler yaparım. Söyleşinin dışında çoğu zaman hemşerilerimiz ile çay sohbeti yaparım. Bu kendilerini akıllı görenler köylü Mehmet amca kadar gerçekleri göremezler.
Geçen hafta bir kasabamızda hemşerilerim ile söyleşi yapıyorum. Söyleşimin konukları asırlık çınarlar, örf ve adetlerden başlayıp devam eden sohbetin içinde bir amcamıza eşinin olup olmadığını sordum.
Adamcağız öyle dertli ki, bir dokundum bin ah işittim. Meğer hanımı vefat etmiş evlenmek istiyor. Bakın neler söyledi:
“ Erdoğan oğlum ben seni sürekli izliyorum ve çokta seviyorum. Sen iyi bir Tayyip Erdoğancısın, ama ben Tayyibe çok kızıyorum. Şu bekar hanımlara maaş bağladı ve sahip çıktı onlarda bizlerle evlenip derdimizi çekmek istemiyor. Maaşsız olsalardı şimdiye çoktan evlenmiştim. Benim maaşımda var ama bir hanım bulamadım.
Erdoğan’a kızıyorum bu konuda ama aslında hiçte kıyamıyorum. Ben aslında eskiden başka partiye oy verirdim. Adamın yaptıklarını görünce ona her namazda dua ediyorum.”
Adamcağız birden evliliği unuttu hükümetin ve Sayın Cumhurbaşkanımızın hizmetlerini bize anlatmaya başladı.
“ biz on sene öncesine kadar doğru dürüst bir hastaneye gidemezdik. İlaç almak için saatlerce SSK önünde kuyruk olurduk. Bir odacı bizi hizaya koyar doktorun yazdığı ilaç yoksa alaman. Üstelik ilaçlarında tamamını alamazdık.
Bu Erdoğan var ya ondan Allah razı olsun bizleri ilaç kuyruğu ve belli hastanelere gidememekten kurtardı. Şimdi istediğimiz yerden ilaç alıp istediğimiz yerde muayene oluyoruz. Ne milletvekilleri arkasında koşup torpil arıyoruz nede ilaç için ricacı. Adam dev gibi hastaneler yaptı sağlıkta dünya standartlarına çıktık hiç bir şey yapmasa bu yeter bizim için.
Şu köylerimizin durumuna bir bakın, her yer taşla döşeli. Kanalizasyon ve içme suyu gelmiş. Herkesin özel doktoru var, ambulans sizi rahatsızsanız evinizden alıyor. Bunları hayal edemezdik, helikopterle hasta taşınıyor.
Adam denizin altından adam taşıyor. Türkiye’nin her yerine otobanlar döşendi. Dünyaya kafa tutan bir Cumhur reisimiz var. Eskiden adam diye yüzümüze bakmayan ülkeler artık bizden çekinir oldu.
Devlet adamları cumaya gidemezken Cumhur resimiz cenazelerde Kuran okuyor. Kadınlarımız artık her yere başörtüsü ile girebiliyor. Amerika’dan altımıza ederken bugün bizden icazet alıyorlar. Bu kadar güzellikleri getiren adama valla kıyamıyorum. Allah onu ülkemizin başından eksik etmesin. Allah ona sağlık sıhhat versin” diyor.
Aslında o kadar şeyler anlattı ki, onların tamamını buraya almadım. Demek ki köylü Mehmet ağa ülkemizin nereden nereye geldiğini hasetlerden daha iyi biliyor.
Artık ülke eskisi gibi değil, insanlar medya yolu ile görmediklerini görüyor ve aklını kullanıyor. Kimsenin lafına da itibar etmiyor. Yetmiş yaşındaki geri kafalı dediğimiz Fatma ablamız güzel şeyleri görürken gözlerini kapayanlar deve kuşu misali kafasını kuma sokmasına gerek yok.
Uzun lafın kısası Türkiye gelişip büyürken insanlarda teknoloji kanalı ile her şeyden haberdar. Artık ağaların arkasından değil kendilerinin aklının arkasından gidiyorlar. Lütfen küçümsedikleri kırsal kesim insanları kadar ülkemin geldiği noktayı görsünler.
YORUMLAR