-
ERDOĞAN KAYA

ERDOĞAN KAYA


Hastanede ne var anlamadım

23 Ağustos 2014 - 13:54

Sanal alem çıktı, kurt izi it izine karıştı diye bir tabir var ya, bu alemde aynen ona benzemeye başladı. Sanal alemde herkes gazeteci olmuş gibi eline ne geçerse yazmaya çalışıyor. Kimi ot ismiyle, kimi tiken ismiyle gayrı resmi yazıp duruyor. Bana ikide bir Aksaray Devlet Hastanesindeki yolsuzlukları neden yazmıyorsun gibi mailler geliyor. Kimisi yazılarım altına yorumlar yapıp kızıp hedef aldıkları isimlere hakaret ediyor.

Geçtiğimiz günlerde Msn’yi açtım bir paket gönderilmiş, burada sağlık çalışanlarının idarecisi ve bazı sendika başkanları hakkında yazılar göndermiş. İçine okuyamadığım Banka dekontları falan filan. Ben çok okunan bir gazeteciymişim bunları yaz diye telkinde bulunuyor. Sonra yine Somuncu Baba meyli kime aitse buradan, “falanın kaç kilo yazda görelim” tahrikli bir yazı gönderilmiş.

Bunun kim olduğunu araştırdım bulamadım, bir arkadaş, “ ağabey gönderde bir bakıp araştırayım kimmiş bu adam” diyor. Bir bakıyorum benim araştırması için gönderdiğim yazıyı orada bahse konu olan kimselere karşı internette yayınlayacağım havası.

Yeni Hastane ile ilgili görüşmemi yayınlıyorum, Hastanede çalışan bazı memurlar çekinmeden yorum yapıp Milletvekillerini eleştiriyor. Hastanenin yapılamayacağını boş laflar olduğunu çekinmeden yazıp eleştiri yapıyor. Anladım ki bu tür bilgilerin tamamının menşei Devlet Hastanesi ve bazı sağlık kuruluşu çalışanlarından çıkıyor.

Hiç tanımadığım bir Hastane çalışanı tayin olmuş gitmiş ben sendika başkanıyım sen taraflısın neden yazmıyorsun diye yazıyor. Neyi yazacağımı neler olduğunu nasıl anlayacağımızı bende anlamadım. Kim ne yapıyor, nelerle uğraşıyorlar belli değil.

Kim kime kızgın ise, kimin makam mevki meselesi ve derdi varsa birilerini yıpratmak amacı ile saldırıyor. Burada sendika ve kişisel çekişmeler olduğu açıkça belli. Birde ne cüretle asıl işlerini bırakıp Milletvekillerini ve kurum Müdür ve idarecilerini eleştiriyor. Hedefte sadece Milletvekillileri var Ak Parti teşkilatını eleştiren yok, bu da kafa karıştırmıyor değil.

Bunları anlattıktan sonra, gelelim meselenin asıl içeriğine.

Hastanede yolsuzluk ve usulsüzlük varsa, neden bu insanlar ellerindeki belge ve bilgileri yetkili kurum ve adli mercilere vermezlerde, bana gönderiyorlar. Gazeteciysem ne ben ne valiyim, ne savcıyım, nede kurum müdürü ve yetkilisiyim. Birde konunun aslı nedir, ne derece doğrudur. Hastanede ne oluyor da bu kadar yıpratıcı ve acımasız eleştiri yapılıyor. Hastane yetkilileri bu kadar aciz mi de bunu yapanlara karşı gereğini yapmıyor.

Memurun asıl görevi neler neden görevlerine bakmazlar? Devletin resmi kurumlarının teftiş ve denetimini yapan müfettişleri yok mu? Kardeşim sen orada müfettişmisin, kontrol memurumusun görevin ne durmadan yolsuzluk var deyip duruyorsun.

O zaman biz hangi devlet memuruna güvenip iş yaptıracağız? Devletin memurunun şahsiyeti kişiliği ve namusu yok mu? Kimse bir yerde görev yapmasın mı? Her çalışan memur ve idareciye hırsız yolsuz diye suçlarsak kime güveneceğiz?

Adam Aksaray’dan ayrılmış gitmiş, hala yazıyor sen taraflısın yazamazsın diye. Be kardeşim evet tarafım, tarafsız gazeteci olur mu, Emin Çölaşan’ın bir tarafı varsa benimde elbette var diyorum. Hemen arkasından bana Erdoğan Kaya Aksaray’ın Emin Çölaşan’ı diye dedikodu yapıyor. Gazeteci olmasam bile kendimi Emin Çölaşan’la kıyaslamam, benim bir inanç ve düşüncem var. İnancıma ters birisi ile kendimi kıyaslamam bana züldür.

Hastane konusunda elinde bilgi ve belge olanlar bana gönderme yerine yetkili mercilere göndersinler. Birde gönderdiği bilgileri kendi isimleri yerine abuk sabuk isimlerle göndermeleri zaten işin aslının olmadığını gösteriyor. Birde ben her atılan taşın arkasına koşacak kadar jönü değilim. Eğer koşan jönü bulursanız ona gönderin, meselenizi kendiniz halledin. Kimse vuracağı kişiye beni siper etmeye çalışmasın, adam gibi elimde delil olmadığı sürece kimsenin şahsının ve kişiliğinin hakkında yazı yazmam mümkün değil. Hele özel hayatı ile ilgili kimsenin hayatı beni ilgilendirmez, benim hayatımda kimseyi ilgilendirmez.

Uzun lafın kısası Aksaray Devlet Hastanesinde bir düzenlemeye gerek var. Burası cadı kazanı olmuş, durmadan dedikodu üretiliyor. Bu kimselere gereken yapılıp hastaneyi huzura kavuşturmalılar. Varsa bu kişiler belli kimselerdir, bulup çıkarılmalıdır.