Konuya başlamadan önce engelliler haftası nedeni ile bir kaç satır yazmak istiyorum. Her birimiz bir engelli adayıyız, engelli vatandaşlarımızı dışlamadan, onlara sırt çevirmeden topluma kazanmaları için her türlü destek ve yardımı yapmalıyız. Onlar bu toplumun birer bireyleridir. Geçen yaz geçirmiş olduğum rahatsızlıktan kapanan gözlerim açılmamış olsa idi bende bir emgelli olabilirdim. Dolayısı ile hepimiz birer engelli adayıyız. Onları sevelim ve destek olalım.
Geçtiğimiz günlerde bir baba oğul ilişkisi okudum, dolayısı ile rahmetli babamla son dönemlerinde beraber yaşadığımız anılarım aklıma geldi hüzünlendim. Allah rahmet etsin, bütün haklarım kendisine helal olsun, onunda hakkı bana helal olsun.
Çok yaşlı bir ihtiyarımız kuzu dönerini çok severmiş, bir gün canı döner çekmiş. Oğluna kendisini bir döner yemeye götürmesini istemiş.
Oğlu babasının koluna girerek babasını doğruca lokantaya görürmüş.
Lokantada babanın istediği döner masaya gelmiş ve baba başlamış yemeye.
Tabi yemeği yerken elleri titrediği için üzerine dökerek afiyetle yiyememiş.
Oğlu devreye girerek babasına eliyle yedirmiş, tabi lokantada bulunan bazı müşteriler yüzlerini ekşiterek onlara bakıyormuş.
Onlara aldırış etmeden yemeğini babasına yediren oğul, yemek sonrası babasının üzerine dökülüp elleri yağ olunca doğruca lavaboya götürüp babasının üzerini ve ellerini yıkayarak dışarıya çıkarmış.
Ücretini öderken orada bulunanların bazıları yine bunlara bakıyorlarmış. Ödemeyi yapınca babasını dışarıya çıkaran oğulun arkasından orada bulunan birisi seslenmiş.
“ evlat az içeriye gelir misin” demiş.
İçeride bir şey unuttuğunu düşünen oğul, dönüp içeriye girerek, “buyurun” demiş.
Adam bu oğula demiş ki, “ sen babana yemek yedirirken ayaklarımın altı titredi bana bir şeyler oluyor sandım, ama onların hepsi meleklerdi. Bütün melekler buraya gelerek senin bu güzel hareketine dua edip seni alkışladılar” diyor.
Kendisi aç kalsa da kazancının bir kuruşunu bile çocuklarına yediren babadır. Siz üzülseniz sizden fazla üzülen ise yine babadır. Kendisi giymez evlatlarını giydirir, sofrada kendisi aç kalsa evlatlarının doymasından zevk alıp mutlu olan yine babadır.
Evlat babası sağ iken hiç bir zaman büyümez baba ve anne olmazlar. Çünkü arkalarında dağ gibi babaları vardır. Ne zaman baba olurlar biliyormusunuz. Babanın hayatı son bulup gözünü toprak doldurana kadar. Baba ölünce evlatlar baba olur.
Onun için anne ve babalarınıza iyi bakın ve onların sizi esirgediği gibi esirgeyin. Onlar hayattan göçünce kıymetini bilip arkasından ah vah etmeniz bir şey ifade etmez. Çünkü yarın sizde onlar gibi olacak elinizden tutacak kimse ararsınız.
Yüce Rabbım hepimize evlatlarının üzerinde titreyen bir baba nasip ederken, babalara da anne ve babalarına salih ve iyi bir evlat nasip etsin. Küçükken kendilerini kucakladıkları gibi sizlerde yaşlanınca onları kucaklayın.
YORUMLAR