Bu yazımı bir makam ve mevkiye gelmek için fırıldaklık yaparak insanları kullanmak ve işi bittiğinde bir kenara atan insanlara atfolunur. Bunu yaşadığımız hayatımızda çok gördük ve görmekteyiz-de. Rahmetli meslektaşım Ahmet Erbaş ile geçen sene bir ziyaretimde konuşmamızı sizlerle paylaşmak isterim.
Ahmet ağabey dört yıla yakındır gözlerinden rahatsız, yazılarını da yazamıyordu. Tabi çocukları çok doktor gezdirselerde bir çözüm bulamadılar. Ahmet ağabey dört yılı evde yengemin yardımı ile işlerini görmeye çalıştı.
Kendisi ile telefonla görüşürken zaman zaman da ziyaret ederdim. Geçen yıl bir ziyaretimde bana dedi ki, “ Erdoğan ne kadar iki yüzlü insanlar var, yazılarımı yazarken etrafımda fır fır dönen bazı beklenti içinde olduklarım yazılarımı yazamayınca terk etti.
Bir gün olsun beklememe rağmen beni arayıp da hal ve hatırımı sormadı. Tabi arayıp hal ve hatırımı soranlarda olurken beklediğim bazı insanlar inan necisin demedi. Bu meslek hayatımda ilk defa bu tür iki yüzlü insanları görmüş oldum” diye sitem etti.
Dostluklar baki olursa devam eder, menfaat için kurulan dostluklar bir yere kadardır. Seçimle veya başka bir şekilde bir yere gelecek insanlar adam kullanmayı bilirler. İşi bitince seni terk eder arayıp sormadığı gibi adını bile anmazlar.
Dedim ki, ben bunları geçmişte de görmekteyim, şimdide görmekteyim. Bunlar senle ben için değil, eğer bir gazeteciye üç beş kuruş verip yazı yazdırıyorsa ona selam vermeyip hal ve hatırını sormaması gayet normal. İşi bitince onlarla ne ahbaplık ne de dostluk kalır.
Geçen Cebrail dostum oğlunun kendisine anlattığı bir şeyi anlattı. Sağlıkçı olan oğlu, “ baba bir yerde duran kaya taşı elli yıldır durur kimse bir şey görmez. Ama kayayı kaldırınca altında ne kadar börtü böcek varsa ortaya çıkar, sende hastayım deme durumunu idare et “ diyerek nasihat da bulunur.
Aynen bunun gibi bazı insanlar kaya misali altını eşelesen altında ne kadar böcü börtü olduğunu görürsün. Ama bunların görülmemesi için altını kaldırmadan durumu üç beş kuruşla başkalarına örttürür. Ama işi birince yönünü dönüp bakmaz bile.
Dolayısı ile bizim meslek de bu şekildedir. Ama ham dolsun bizler kimin dost kimin dost olmadığını bilecek durumdayız. Dostlar dostlarından sadece ilgi ve alaka bekler. Hal ve hatırını sormasından mutluluk duyar.
Bizlerin alavere ve ekonomik alışverişlerimiz olmaz. Olsa dahi karşılıksız hiçbir şey beklenmez. Bizimki sadece dostluk, kardeşlik, ilgi ve alakadır. Biz insanları bu şekilde sever, sayarız ve kucaklarız.
Dolayısı ile Ahmet ağabeyde hiçbir karşılık beklemeden kendisi ile yazıp çizdiği insanlardan bir selam ve hal hatır sormasını beklediği insanlar olmuştur. Elbetde insan sağlık nedenleri ile eski halinden uzaklaşınca bunu bekliyor. Ama rahmetliğin bizler gibi dost ve dostluk dolu arkadaşları vardı. Aksaray’da bir iz bırakıp geçti gitti.
YORUMLAR