Malumunuz geçen hafta Perşembe gecesi yılbaşı gecesi idi. Doğrusu ben bugüne kadar hiçbir sene sonu yılbaşı kutlamadım. Yılbaşı kutlamaları benim yaşantıma zaten ters. Yılbaşı kutlaması bizim inanç ve kültürümüzde olmayan sonradan batı tarafından içimize girmiş bir batı adetidir. Her yıl yılbaşı kutlamasının bizim adetimizde yeri olmadığını anlatan yazı yazarken bu sene yazma gereği duymadım. Nedeni ise bu sene Aksaray ve Eskil ilçemizde yılbaşı gecesi Fetih geceleri düzenlendiği için bir uyanış ve karşı hamle görmem beni ziyadesi ile sevindirdi.
Aksaray’da Gençlik Derneği tarafından düzenlenen Fetih gecesi için Sait Çelebi kardeşim beni davet etmişti ama maalesef bir hafta önceden Eskil Belediye Başkanı sevgili dostum Niyazi Alçay kardeşime söz verdiğim için oradaki Fetih gecesine katıldım. Tabi Aksaray Kültür Merkezinde düzenlenen geceyi ise televizyonumuzun elemanlarının çektiği görüntülerden izleme imkanı buldum.
Yılbaşı gecesi gerçekten Aksaray’da şiddetli ayaz, Eskilde ise gece kar yağışı vardı. Kar yağışına rağmen her iki Fetih gecesinde salonlar tıklım tıklım dolu idi. Böyle bir soğuk ve karda bu kadar insanın geceye katılması artık yılbaşı kutlamasına bir tepki olarak gördüğümü söyleyebilirim.
Hatta eskilde aynı gece iki yerde Fetih gecesi düzenlenmesi nedeniyle her iki salonda dolu olması fevkalade güzel bir gelişme. Buna karşılık yılbaşı gecesi düzenlenen eğlence yerleri duyduğuma göre umduğunu bulamadıklarını arkadaşlar söylediler. Ümit ediyorum ki bu ilgisizlik her geçen sene artar.
Aksaray’da düzenlenen Fetih gecesine Aksaray Belediye Başkanımız Sayın Haluk Şahin Yazgı başta olmak üzere salonu dolduran hemşerilerimiz yılbaşına tepkilerini ortaya koyarak mübarek bir gece olan Mekke’nin Fethini kutlayarak günah yerine sevap işlemişlerdir. Mekke’nin Fethi nedir ne değildir çok kısa olarak sizleri bilgilendireyim.
Mekke, Müslümanlar tarafından 11 Ocak 630’da fethedildi. Mekke’nin fethinin İslami olarak birçok nedeni vardır.
Mekke’nin fethinden kısa bir süre önce Mekkeli müşrikler ile Müslümanlar arasında Hudeybiye antlaşması imzalanmıştı. Fakat müşrikler bu antlaşmaya bağlı kalmadılar ve antlaşmaya aykırı bir şekilde Müslümanlarda olan Huzaa kabilesine saldırı düzenlediler.
Yapılan saldırının ardından Hz. Muhammed, Mekke’ye haber göndererek öldürülenlerin kan bedellerini istedi ya da başka bir seçenek olarak saldırıyı yapan kabileyle ittifakın sona erdirilmesini yoksa Hudeybiye antlaşmasının sona ereceğini ve savaş ilan edeceklerini söyledi.
Mekkeliler Hz. Muhammed’in teklifini geri çevirdi. Sonrada Mekkeliler fikirlerini değiştirseler de olumlu bir sonuç çıkmadı.
31 Aralık 630 günü İslam ordusu savaşa hazırlandı. Hz. Muhammed askerlere; “Size karşı konulmadıkça, size saldırılmadıkça hiç kimseyle çarpışmaya girmeyeceksiniz ve hiç kimseyi öldürmeyeceksiniz.” emrini verdi.
Hz. Muhammed orduya hareket emri verdikten sonra Fetih suresi okundu ve Mekke’ye girildi. Dört kola ayrılan İslam ordusunun üç kolu herhangi bir direnişle karşılaşmadı ancak bir İslam ordusu gelen saldırıyı püskürttü.
Hz. Muhammed Mekke’ye girdiğinde genel af ilan etti ve kimseye zarar verilmeyeceğini söyledi. Akabinde içinde 360 put barındıran Kâbe’ye gidildi ve putlar birer birer devrildi. Sonra Hz. Muhammed, Müslümanlarla Kâbe’yi tavaf etti.
Mekke’nin fethinden sonra Hz. Muhammed Kâbe’de ilk hutbesini okudu.
Görüldüğü üzere böyle bir geceyi kutlamak yerine İslam’a uymayan bir şekilde yılbaşı kutlanması acı değil mi? Bir yılın muhasebesini yapmamız yerine günahlarımıza yeni günahlar eklemenin ne anlamı olabilir?
Eskildeki geceyi sonuna kadar izleyip kayıt altına aldım. 2010 dünya Kuran okuma yarışma birincisi hafız Ali Tel dinleyenleri adeta mest etti. Ardından Konya Müftüsü Prof. Dr. Ali Bayraktar Mekke’nin Fethini anlattı. Ardından Tasavvuf sanatçısı Hasan Dursun güzel ilahileri ile dinleyenlerin kulaklarının pasını sildi.
Başkan Niyazi Alçay her etkinlikte gerçekten getirdiği önemli konukları ile Eskillilerin beğenisini kazanmaktadır. Bende kendisini tebrik ediyorum.