Şöyle 30 yıl öncesi ile bu günü kıyaslıyorum, hiç bir şekilde yaşantımız birbirine uymadığı gibi tamamen iki zıt kutup. Dün ile bugünün saygı ve sevgisini kıyaslıyorum, bu sevgi 30 yıl öncesi vardı, insanlar etrafındaki eşini, dostunu garibanını düşünürdü. Şimdi bırakın düşünmeyi adam elinde bir şey varsa onu senden almaya çalışıyor.
Eskiden saygı ve sevgi vardı, büyük küçük mesafesi vardı. Allah aşkına bu gün bunun hangisi var? Bu gün kim kimin halını hatırını soruyor? Dostlukta, çevrede artık menfaat beklentisi olmuş. Çıkarı olmayan insanlar artık birbiri ile dost olmuyor. Ya insanları hiç değilse Allah rızası için birbirimizi sevelim, dört günlük dünya da değil miyiz?
Adam senden ne kadar faydalanıyorsa o kadar dostsun. Tabi istisnalar kaideyi bozmaz. Çok sevimsiz bir toplum olma yolundayız, ilişkiler hep menfaat üzerine kurulmaya başlanmış. Dünyaya gelişimizin asıl sebebi bu değil sevgidir.
Bugün hep birlikte yan yanayız ama birlikte değiliz, Yan yanayız ama birbirimize dokunmuyoruz, yan yanayız ama karşı karşıyayız, yan yanayız ama bir o kadar da uzağız, yan yanayız ama ayrı kulvarlardayız, sokakta, otobüste, markette yan yanayız ama birlikte değiliz, karşılaştığımızda birbirimizi selamlamıyoruz, hatta görmezlikten geliyoruz, birbirimize bakışlarımız engelli, öfkeli hatta, birinin çocukları ağladığında, kızıyor karşıdaki, sanki onların ki hiç ağlamazmış gibi, gençlerin gülüşmeleri fazla geliyor diğer tarafın yaşlılarına, değişik bakıyoruz, onlar o yaşta doğdular ya.
Aynı şehirde yaşıyoruz ama birlikte asla değiliz, düşman gibiyiz birbirimize neredeyse, otobüste bile yan yana düştüğümüzde yüzümüz asılıyor, yol bile soramıyoruz birbirimize, biri sorsa, öteki diğer yana çeviriyor başını. Aynı sokakta, aynı apartmanda yaşıyoruz, yan yanayız ama asla birlikte değiliz, komşuluk etmiyoruz birbirimizle, bir tutam tuz isteyemiyor biri diğerinden, komşu komşunun külüne muhtaç değil bu memlekette, birbirimizin evlerini bilmiyoruz, o ne yer, ne içer merak bile etmiyor ötekisini.
Yan yana yaşıyoruz apartmanlarda ama tanımıyoruz birbirimizi hiç, neye sevinir, neyle üzülür öteki, bilmiyor kimse, hatta varlığından haberi yok ötekinin, birbirimize ötekiyiz sadece, öteki;
Yan yanayız ama öyle ayrı düşmüşüz ki birbirimizden, hiç bir zaman beraber olamayacağız bu kafayla, hep yan yana kalacağız sonsuza kadar, kelimelerimiz farklı, düşüncelerimiz farklı, algılamalarımız farklı, esprilerimiz farklı, türkülerimiz farklı, tatlarımız farklı, kokularımız farklı, sevdalarımız farklı, yüreklerimiz farklı, inançlarımız farklı, sevinçlerimiz farklı, acılarımız farklı, gülüşlerimiz farklı, heyecanlarımız farklı. Bu kadar farklılık varken beraber olmak mümkün mü?
Evet, mümkün dostlar. Sadece insan olursak, farklılıklarımızın zenginlik olduğunu idrak edersek, kendi değerlerimizi baz almadan karşımızdakini olduğu gibi, onun değerleriyle birlikte kabul edersek, onu kendimize dönüştürme çabalarından vazgeçersek, birbirimize saygı duyarsak pekala mümkün. Birlikte olmak şart değil belki de, yan yana olalım ama huzurlu... birbirimizi kırmadan, incitmeden, aşağılamadan, yan yana insanca yaşayalım bu ülkede, bu bile yeter. Başka yaşayacağımız ülke de yok. Birbirimize sevgi, saygı ve tebessümü eksik etmeyelim. Yunusun dediği gibi " sevelim, sevilelim dünya kimseye kalmaz."
TAZİYE sevgili dostum AV. İbrahim Ergin uğradığı bir cinayete kurban giderek hakkın rahmetine kavuşmuştur. Kendisine Allah'tan rahmet ve kederli ailesine baş sağlığı diliyorum.
YORUMLAR