Darbe girişiminin bugün altıncı gününe girdik. Reis neden meydanları boş bırakmayınız dediğine gelince, meydanlar çok önemli. Halkın darbeye karşı olduğunu göstermek ve henüz gizli komitenin hainliği bitmiş değil. Kaybolan hala ortada görünmeyen generaller mevcut. Yine hala bazı savaş uçaklarının faili meçhul nerede olduğu belli değil. Bunların bulunmasına kadar meydanlar çok önemli meydanları terk etmememiz lazım.
Burada mesele siyaset meselesi değildir ülke meselesidir. Orada burada konuşmak yerine keşke muhalefet parti başkanları da meydanlara gelselerdi muhalefeti iktidarı el ele verip halkın karşısına çıksalardı.
Bu tepki sadece iktidarın tepkisi olmamlı, burada muhalefet partisi seçmenleri bulunduğunu unutmamak lazım. Madem darbeye hep birlikte karşıyız, siyaset başka bu ülke meselesine birlik ve beraberlik içinde karşı koymak başkadır.
Ülkemiz sadece bu basit gördüğümüz darbe girişimi ile işi geçiştirmiş değildir. Hala dış güçlerin tehlike ve düşmanlığı ile karşı karşıyadır. Bu kaybolan savaş uçaklarının komşu ülkelerden birisinde olmadığını henüz bilen yok.
Adamlar baksanıza hala bu olan olayları ve darbe girişimini kınayıp olaya darbe diyemiyorlar. Neden demiyorlar çünkü bu darbenin arkasında kendileri vardır. Dolayısı ile halk olarak usanmadan bıkmadan bu darbe girişimi protestosuna devam edeceğiz.
Darbe konusunu gençlerimiz bilemez diye bir önceki yazımda yazdım. 60 yaşındaki ninem darbeleri bildiği için tankın önüne ölüm pahasına kendini atıyorsa. Darbenin ne kadar acı ve hürriyetimizi kısıklayıcı olduğunu onlar daha iyi biliyor.
Evinize kapanın ikinci emre kadar sokağa çıkmayın talimatı gelecek ve insanlar evlerinde aç susuz kalacaktı. Sabah bankalara el konup hesaplarınıza el koydum devlete geçti dendiğinde ne diyebilecektik. Akşam sokağa kimse çıkmayacak dendiğinde ne yapacaktınız?
Darbe tamamen hürriyeti kısıklayıcı ve demokratik likten uzak bir baskı rejimidir. İnsanlara yapılan haksızlıkların ve işkencelerin hukuk önünde hiçbir yeri yoktur. İstedikleri gibi davranıp istedikleri şekilde halkı yönetmektir.
Dolayısı ile gençlerimiz bunları yaşamadığı için işi ciddiye alsınlar. Çok geçmedi Mısırda yaşanan darbeleri gözleri önüne getirsinler. Darbede her şeyinize el koyma durumu söz konusudur. Hiçbir hak elde etmeniz mümkün değildir.
Gece sokaklara bakıyorum darbeyi yaşayamayan gençler mahalle ve sokaklarda şenlik varmışçasına korna çalıyorlar. Sokaklarda korna çalmak yerine gelin meydanda protestomuzu birlikte gösterelim. İnsanların hastası ve küçük çocuklarının olduğunu unutmayalım. Onlara saygılı ve hürmetkâr olalım.
En önemlisi bu darbe girişimine hürriyet ve vatanı için şehit olan güvenlik kuvvetlerimiz ve sivil vatandaşlarımız var. Bunların ruhunu incitecek şekilde şenlik varmış gibi korna çalarak onları incitmeyelim. Tepkimizi meydanlarda beraber gösterelim.
Burada Sayın Valimiz Aykut Pekmez, Milletvekillerimiz, en önemlisi Belediye Başkanımız ve Emniyet müdürümüz darbe girişimine el ele vererek tepkilerini ortaya koymuşlar ve birlik beraberlik içinde 5 gündür halkın içinde yer almışlardır.
Sayın Belediye Başkanımız bilmiyorum ama herhalde evine de gitmeden darbe girişiminin tepkisinde en başı çekmiştir. Belediye Personeli ile birlikte meydanları dolduranların tüm ihtiyaçlarını karşılayarak seferber olmuştur. Çorbasından, çayından, suyundan ve simidine kadar halka sunarak ihtiyaçlarını karşılamıştır. Sabahlara kadar halkın içinden ayrılmayarak meydanda oturarak halkımızla beraber olmuştur. Her gün anons ve mesajlarla halkı diri ve ayakta tutmaya özen göstermiştir.
Kısacası darbe girişiminin tehlikesi henüz geçmemiştir. Bu nedenle meydanları boşaltmadan tepkiye devam edeceğiz. Gençlerde biraz sakin olurlarsa daha iyi olur.
YORUMLAR