Bugün 10 Şubat, ben yazımı yazdığımda bürokratların istifaları henüz medyaya düşmemişti. Gerçi düşse ne olur oda ayrı bir tartışma konusu. İl içinden adaylığa hazırlananların nerede ise ekseriyetini az çok biliyoruz. Taban ve tavan yoklamasına devam edenler bu yoklamaya devam ediyorlar. Bazıları da genel olarak sivil toplum kuruluşlarını ziyaret ederek destek arıyorlar. Ama işin hiçte kolay olmadığı bir gerçek ve Ak Parti Genel Merkezi ince eleyip sıkı dokuyacaklar.
Paralel yapıdan ağzı yanan Ak Parti herhalde suyu üfleyerek içecek. Hatta mülakattan sonra adaylık açıklaması nerede ise bir aydan fazla zamana yayılıyor. Buda şu demek bu adaylar hakkında detaylı bir çalışma yapılacak. Yaşamından tutun özgeçmişine kadar delik deşik edilecek. Aradan sızmalara çok dikkat edilmesi ön planda olacak.
Birde Bürokratların istifasına karşı olan Sayın Başbakan bizden izin almadan kimse istifa etmesin sözü çok önemli. Buna rağmen istifa edenler kesinlikle listeye alınmayacak. Belki daha yüksek beklentisi olanlar eskisi gibi yukarılara atlayamayacak. Nedeni ise söylenen söze uymayıp aday adayı olanlar itaatsiz görülecekler. Zaten bazı Bürokratlar aslında aday olmak için değilde acaba bir daha yüksek yerlere atlarmıyım hesabı içinde olanlar var.
İş adamları içinde belki farklı bakış olacak, Milletvekili maaşından çok geliri olanlar ve Milletvekilinden çok fazla itibar görmelerine rağmen neden aday oldukları da irdelenecek. Onlara da tahminim acebalarla bakılacak, daha çok ihalemi alacaklar endişesi taşıyabilir.
Bazen hiç tahmin etmediğiniz kişiler Hükümete sıkıntı getirmiştir. Cumartesi günü yaptığı konuşmada buna değinen Sayın Milletvekili Alaboyunun sanki bir bildiği varmışçasına bu konu üzerinde özellikle durmuştur. Siyasetle ticareti ayırın ve dürüst olun mesajı çok anlamlıydı.
Birde bazı aday adaylarının eski vekiller gelmiyor biz her hafta geleceğiz gibi belden aşağı vuruşları çok yanlış. Yarın birileride sizi bu konuda eleştirirse hiç şaşamayın. Bazen sabahlara kadar bazen hafta sonu çalışan bir vekil her hafta nasıl iline gelip seçmen ziyareti yapacak buna anlam vermiş değilim. Hele birde Meclis ve parti içi görevleriniz varsa nasıl fırsat bulup her hafta geleceksiniz. Yaz tatillerini anlarımda hafta içi ziyaretler biraz komik.
Her yıl yaz tatillerinde memleketin her yerini gezin ziyaret edin yeter. Şu hafta içi lafını unutun bir kere bu iyi bir siyasi laf değil. Çünkü yarın bunu yapamazsanız birileri çıkar bunun hesabını gelecekte sizden sorar.
İnce elenip sık dokunacak derken şuradan yola çıkarak söyledim. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın beraberce yola çıktığı kimler ona ihanet edip satarak yarı yolda koymadı ki, en güzel örneği İdris Naim Şahin, adamın hiçbir işi gücü yokken Sayın Erdoğan elinden tutup önce İstanbul Belediyesine aldı. Sonra kurucu yapıp Milletvekili yaptı, ardından da Genel Başkan yardımcısı yaptı. Bununla kalmadı üstüne üstlük birde Bakan yaparak toplum huzuruna çıkararak saygınlık kazandırdı.
Sittin sene bir yere gelemeyeceğin yerlere birileri sayesinde gelmişin, sonrada görevden alınınca adamın tutar yerini koymuyorsun. Bunun örneği parti içinde çok yaşandı ve görüldü. Vefasız bir insana ne kadar güvenebiliyorsun, vefalı diyorsun vefasız çıkıyor. Onun için bu seçimde bunlara çok dikkat edilecek ve ince elenip sıkı dokunacak.
Adaylar belirlenirken vefa kriteri ve bağlılığı en önde olacak. Senin oyun var çevren var denmeyecek, zaten oyu parti ve liderler alıyor. Eğer kişisel oyla seçim kazanılsa idi Mahmut Öztürk Aksaray’da banko kazanması gerekirdi. Kimseni kişisel oyu yok, eskisi gibi şu kadar oyum var yalanına da gerek yok.
Aday adayları bugünden itibaren görücüye çıkacak, yukarda saydığım kriter önde olurken temayül falan Faso fiso. İkinci etken temayül ve mülakattan sonra verilen ara sürede adaylar ile ilgili yapılacak kamuoyu yoklamaları olacak. Diğer bir önemli kriter ise Aksaray’da saygın kanaat önderlerinin adaylar hakkındaki görüşleri çok önem arz edecek. Adaylar kendilerini buna göre hazırlarlarsa hedefe ulaşabilirler.