Dün bir haber okudum bu haber uzun zamandır beklediğim bir haberdi. Üstad Bediüzzaman Said Nursinin eserleri artık Diyanet İşleri tarafından basılacak. Yani devlet garantisinde olacak önüne gelen bu eserleri basamıyacak. Bu kararı 10 sene önce duysam inanmazdım, ama benim bir hayalim gerçek oldu. Bu eserleri çeşit çeşit basarak kafasına göre bazı bölümlerini çikaranlar ve hatta siyasi düşüncesine göre yorum koyanlar bile vardı.
Üstadı nerede ise sağcı ve solcu yapacak kadar alet edenler olduğu gibi iyi bir Demirelci olduğunu ve bu Masonu desteklediğini yazanlar bile vardı. Ak Parti hükümetinin aldığı karar ve Bakanlar kurulu tarafından imzalanarak devlet garantisi altına alınması fevkalade güzel.
Ben bu eserleri 40 senedir tanır okurum, ama gelin görün tahrifler ve ilaveler bu cemaati 40 parçaya böldü. Hele ağbeyler fırtınası her köşede bir Nur cemaati kurulmasına sebep oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğanın uzun zamandır bu çalışmayı yaptığını biliyordum. Kısmet bugüne imiş, bunun önerisini Sayın Erdoğan’a yapanlardan konuyu duymuştum. Rantçılar ve tahrifatçılarda böylece havasını aldı.
Devler garantisine alınması bile büyük bir hadise olsa gerek. 28 yılını cezaevinde geçiren bir din aliminin eserlerini okuyanlarada Nurcu damgası vurularak cezaevlerine kapattılar. Kitapları nerede bulundu ise toplatılarak yargıya intikal ettirdiler. 15 sene önce bu kitapları okumak ve sohbetinde bulunmak suçtu. Hey Allahım nereden nereye geldik, devletin okuyanları cezaevinekoyduğu kitaplar Ak Parti ile devlet garantisine alınarak basılıyor. Buna muhalefet etmek yerine bu camianın tamamı devlete minnet duymalılar.
Birgün bu eserler Devlet tarafından basılacak diyen Üstada rağmen neden bize bastırmıyorlar diye feyadı figan edenler artık rantı başka yerlerde arasınlar. Yeter artık bu eseri tahrif ederek rant sağlamarı bitsin ve de bitti. Bakanlar kurulu son noktayı koyarak imzalanarak yürürlüğe girdi. Konuyla alakalı haberi sizlerede aktarayım:
“Risale-i Nur'ların aslına uygun olarak basılmasını sağlayan kararname Bakanlar Kurulunca imzalandı. Çıkarılan kararname ile Risale-i Nur'ların Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından basımı, dağıtımı ve okutturulması yapılacak. Eser Sahibi Sait Okur( Bediüzzaman Said Nursi) olan eserler üzerindeki hakların, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından kullanılmasına ilişkin karar alındı. Kararda "Eser sahibi Sait Okur olan ekli listedeki eserler üzerindeki 5.12.1951 tarihli ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'ndan kaynaklanan tüm hak ve yetkiler Diyanet İşleri Başkanlığı'na aittir" denildi.
"Eserler, aslına uygun olmak kaydıyla Diyanet İşleri Başkanlığı'nca veya Diyanet İşleri Başkanlığı'nın verdiği izin veya yetki çerçevesinde kişi ve kuruluşlarca işlenebilir, çoğaltılabilir, yayınlanabilir, temsil edilebilir veya işaret, ses ve görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletilebilir" denilen kararda, "Diyanet İşleri Başkanlığı'nca verilen izni veya yetki çerçevesinde hareket edilmediğinin veya eserlerin aslına uygun olma koşuluna riayet edilmediğinin tespiti halinde hukuki süreç başlatılır" ifadesi kullanıldı.
Eserler üzerindeki 5846 sayılı Kanun'dan kaynaklı hak sahipliğini belgelendiren kişilere, talep edilmesi halinde, Diyanet İşleri Başkanlığı'nca 5846 sayılı Kanun'un 47. maddesi çerçevesinde münasip bir bedel ödeneceğini belirten kararda, "Bu bedel Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından oluşturulacak komisyon marifetiyle belirlenir" ifadesi yer aldı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, çıkarılan kararname ile Risale-i Nur'ların Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından basımı, dağıtımı ve okutulmasının önünün açıldığını söyledi. Konya'da düzenlenen Milli Birlik ve Kardeşlik Buluşmaları Programı'nda konuşan Arınç, Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan kararnameye ilk imzayı kendisinin attığını söyledi.
Arınç şunları söyledi: "Rahmetli Bediüzzaman Hazretlerinin isteği. 'Benim kitaplarımı devlet bassın. Benim kitaplarımı devlet basıp okutturmalı.' Bir vasiyetti. Şimdi, çok şükür Başbakanımız Davutoğlu'na doğrudan bağlı olan Diyanet İşleri Başkanlığı aslına uygun olarak, altını çizerek söylüyorum, kararnamede var, aslına uygun olarak 130 parça o eserlerin tek tek ismi de sayılmak suretiyle Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından basılması dağıtılması, okunması, okutturulması konusunu yetkili kıldı. Allah'a hamd olsun bu işi başarabildiğimiz için. Belki yıllar sonra üstad hazretlerinin o sözünün yerine geldiğini görmek hepimiz için bir mutluluktur."
Hükümetin bu kararına teşekkür ediyor başarılarının devamını diliyorum.