Okurlarım bilirler ben genelde seyahatlerimi okurlarımla paylaşırım. Geçen hafta uzun bir seyahat yapmıştım, ama konuların önceliği ve önemi açısından bugüne kaldı. Enerji, toplantısı ve ardından şehit acımız yaşandı. Allah bir daha bu tür acıları hiçbir anne ve babaya yaşatmasın.
Geçen hafta Çarşamba günü çıktığım yolda 2 bin Km. yol yaparak birkaç ziyaret ve seyahate çıkmıştım. Önce Ankara’ya, Eskişehir, Bursa, Karacabey, Mustafakemalpaşa, İnegöl, Bandırma, Balıkesir, Susurluk, Kırkağaç, Akhisar, Manisa, İzmir, Turgutlu, Salihli, Uşak, Afyon ve son olarak Konya’dan Aksaray’a geldim.
Saydığım bu yerlerin hepsinin merkezlerinde dolaşma ve bazı yerlerde ziyaretler yapma imkanım oldu. Tabi hem evlatlarım, hem de yakınlarımı görme imkanı buldum. Gezim esnasında ben önce il ve ilçelerin şirin ve güzelliklerine ve tarihine bakarım. Birde en önemlisi ne kadar yeşil ve temiz onlar dikkatimi çeker.
Tabi Belediyeler ne kadar güzellik ve hizmet yapmış bu dikkatimi çeker. Eskişehir’i geçtiğinizde zaten genel olarak doğa güzelliklerini hemen fark ediyorsunuz. İnegöl’den geçip de İnegöl köftesi yememeniz bir eksiklik olur. Orada yediğim köfte lezzeti ile buralarda İnegöl adı kullanılan köfte lezzetleri inanın çok farklı. Bir yiyen bir daha yiyor, ama buralarda bunu hiç hissetmiyorsunuz o damak tadını bulamıyorsunuz.
Gezdiğim her il ve ilçelerde inanın hiçbir seçim heyecanı ve canlılığı görmedim. Sokaklarda afişler bile asılı değil ve anons arabaları görmedim. Sadece partilerin önünde parti bayrakları asılı. 7 Haziran seçimlerinin 10’da birini görmeniz mümkün değil.
Bilmem ülkemizde yaşanan terör olayları, bilmem kısa dönemde art arda yaşanan seçimler vatandaşta bir ilgisizlik meydana getirmiş. Konuştuğum herkeste bir sessizlik mevcut ve seçim konuşması yok.
Aklıma şu gelmedi değil, daha önceleri inanın seçimlerden nefret geliyordu. Gece gündüz langır lungur gürültü, müzik ve anons sesleri seçmeni bıktırıyor ve seçim bitse de bir kurtulsak diyorduk. Şimdi 1 kasım seçimlerine sessiz ve derinden gidiyoruz. Keşke artık bundan sonra yapılacak seçimler hep böyle sessiz ve medeni şekilde yapılsa demekten kendimi alamadım.
Sadece Manisa’da Sayın Başbakan Davutoğlu’nun mitingine denk geldim. Onca kalabalığa rağmen en ufak bir taşkınlık ve gürültü yoktu. Orada tanıdık ve dostlar vardı onlarla siyaset sohbeti yaptım. Manisa’da Ak Partinin aday değişikliği biraz Ak Partiye coşku ve katılım sağlayarak heyecan getirmiş. Tabi bunda MHP Belediye Başkanın da çalışmaları etkili olmuş.
Siyasi partiler genelde eskisi gibi gürültülü çalışma yerine birebir çalışma yapıyorlarmış. Aslında bu çok güzel bir yöntem olsa gerek.
Yalnız burada bir konuya değinmeden edemeyeceğim. On yıl önce bu bölgede bezdiğim ve gittiğim yerlerde tek şeritli yollar mevcuttu. Şimdi baktım inanın otoyol olmayan bırakın ili ilçe kalmamış. Bazı yerlerde hala harıl harıl yol çalışmaları devam ediyor.
Hele o uzun tüneller açılmış, bazı yerleri bir km. yer altından geçiyorsunuz. Dün buralarda koca dağların tepesini dolaşarak geçerdiniz. Şimdi o tüneller koca dağlar delinerek açılmış, yollar kısalmış ve rahat gidiş gelişler yapılmış.
Hani bazen karşı siyasi görüşlü insanlarla konuşurken, yolsuzluktan, vurgundan ve hırsızlıktan bahsediliyor. İnsanın ister istemez aklına gelmiyor değil, siz yemediniz, içmediniz, çalmadınız ve çırpmadınız da bizim paralarımız nereye harcanıyordu da doğru dürüst hizmet yapmıyordunuz diye insanın aklına geliyor.
Valla yendi içildi denen ülke on yılda nereden nereye geldiğini uzun yola çıkanlar açık ve alenen görme imkanı bulurlar. Keşke Ak Partiye yediler, içtiler derken sizde yeseydiniz de Ak Partinin onda biri kadarda siz hizmet yapsaydınız demeden edemiyorum.