Haftaya bugün seçim sonuçları netleşmiş olacak. Temennim o ki, haftaya bugün ülkeyi kaostan kurtaracak ve vatandaşı rahatlatacak bir iktidar ortaya çıksın. Cuma günü Ak Parti il Başkanı Sayın Abdulkadir Karatay’ın daveti üzerine Organize Sanayideki seçim çalışmalarını izleme imkânı buldum. Yaptığım gözlemlerde vatandaş son 4 ayın sıkıntısını görmüş ve ülkede istikrarın devamı için güçlü bir iktidarı görmek istiyor.
Seçim çalışmasında İl Başkanı Abdulkadir Karatay, Milletvekili Cengiz Aydoğdu, Mustafa Serdengeçti ve bazı parti yöneticileri katıldılar. Organize Sanayi işadamlarının verdiği sabah kahvaltısına katıldık. Buradan da bazı fabrikalarda çalışanları ziyaretler edildi.
Yapılan konuşmalarda iki adayda yaptığım çok önemli bir tespiti sizlerle paylaşayım. Cengiz Aydoğdu tam bir devlet adamı ve devletin her kesimini bildiği gibi, valilik yapmasının avantajı olarak tüm meslek kurumlarının sorunlarını biliyor. Bildiklerini burada toplantıda olanların hafızasına yazarak akla hitap ediyor. Dinleyenlerde gördüğüm kadarı her konu ile alakalı donanıma sahip olduğunu konuşma sonrasında itiraf ediyor.
Mustafa Serdengeçti ise seçmenin gönlüne hitap ediyor. Nasıl derseniz, insanları konuşması içindeki esprileri ile güldürürken, güler yüzlü olması onları mutlu ediyor. Bana sanki Sayın Haluk Şahin Yazgı Başkanın kopyası dedirtiyor. Anlattığı önemli konuları sempatik ve neşeli bir şekilde anlatması gönüllere hitap olarak değerlendiriyorum.
Mustafa Serdengeçtiyi küçük yaşından bu yana tanıyan birisiyim. Öğrenciliğinden bugüne aynı güler yüzlü duruşu hala devam ediyor. Mustafa Serdengeçti üstelik 5 yaşında babasının vefatı ile yetim büyümesi nedeniyle fakir fukaranın durumun çok iyi bilen birisi. Zaten Tıp Fakültesinde en çok onu ziyaret edenler garibanlar olduğu için hiçbirisini geri çevirmeden elinden tutan bir Doktorumuz. Yani bu duruma dişiyle tırnağı ile gelen yetim bir çocuk.
Dernekteki toplantı sonrası, uluslarası bir üretim yapan fabrikamızı gezdik. Bu fabrikamız 3 vardiya çalışma yapıldığını biliyorum. Bu fabrikamızda her vardiyada zannedersem bin kişi falan çalışıyor. Çünkü buradaki çalışanları 1,5 saatte ancak gezebildiler.
Ben gezi esnasında Mustafa Serdengeçti ile dolaştım, zaman zamanda Cengiz Aydoğdu’ya takıldım. Tek tek işçiler gezildi hal ve hatırları soruldu. Bu gezide edindiğim intiba ise insanların bakışlarından ve samimiyetinden belli oluyor. İnsanların %80’de bu samimiyeti ve bakışları gördüğümü söyleyebilirim. Hatta çok kişi, “biz zaten sizinleyiz gelseniz de gelmeseniz de” diyenler oldu.
Ziyaret sonrası çay molası verildiğinde Cengiz Aydoğdu şöyle bir tespitte bulundu, “insanlar her şeyi gazete ve televizyon yorumcularından daha iyi tahlil etmiş. Yaptığım sohbetlerde bunu görürken, çalışanlar bizim seçilmemize değil ülkede istikrar ve güçlü bir iktidar özlemi çekiyor” dedi.
Ben burada bazı işçilerle sohbet ettim, onların beklentilerini sordum. Bir işçi bana çok enteresan bir şey söyledi: “ Erdoğan Bey ben sizi tanıyorum asgari ücreti 2000 bin lira yapacağım diyen partiler hayal satıyor. Asgari ücret bu şekle gelirse işveren elbette işçi azaltmaya gidecek, dolayısı ile çoğumuz işsiz kalacağız. Çok atma yerine geçinebileceğimiz bir artış ve işimize devam edecek ücret bize yeter” dedi.
Bu düşünceyi düşünemeyen siyasilere rağmen çalışan çok iyi düşünüyor ve biliyor.
Daha sonra başka fabrika ve işverenler ziyaret edildi. Her gezdiğimiz yerde aynı tabloyu gördük ve herkes istikrarlı bir iktidardan yana. Yani burada seçmen nerede ise artık kararını vermiş görünüyor. Şu 1 Kasım gelse de oyumuzu kullansak diyenleri gözlerinden okuduk.
Bu yazıma başlamadan önce haberleri izledim MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli, “ 5 parti kaçınılmaz, tablo yine değişmeyecek. Tablo değişmeyince yeni oluşumlar çıkacak” dedi. Öyleyse bu sözün aksine artık seçmen bu tabloyu değiştirmeli, bu tablonun tekrarı ülkeyi kaosa götürür. Kaosun olmaması için aklıselimli hareket etmek gerekir.