Yazla birlikte genel olarak yaptığımız vurdumduymazlıklardan birisi ise çevreye zarar verip kirletiriz. Bu kirletmeyi sadece yaz aylarında yapmıyoruz kışında yapıyoruz ama kış yağışları ve rüzgârlar bu kötü marifetimizi kapatıyor. Ama yaz aylarında bu kötü alışkanlığımızı kapatma gibi bir durum olmadığı için doğada yaşayan bizler buna özen göstermeliyiz. Doğayı kirletenler bizler olmamız hasebiyle yine temizlemek ve korumak bizlere düşmektedir.
Şehirlerde Belediyeler bu görevi her ne kadar yapsa da burada yaşayan bizler olmamız hasebiyle insan olarak bize büyük görev düşmektedir. Her elimize geçeni sokağa atarsak bununla ne görevliler nede zabıta başa çıkabilir. Şehirleri korumak yani aslında yaşadığımız bölgeleri temiz tutmak bizlere düşmektedir.
İnsanlar çıt pırt kuru yemişi yeyip sokağa atarsa bu bir duyarsızlıktır. Güzelim yapılan ve insanların dinlenmesi için konan banklara oturup çevresine kuruyemiş yemek iyi bir ahlaki davranış değildir. Hani atalarımızın, “ aslan yatağından belli olur” sözü gereği bu bizim duyarlılığımıza bağlıdır.
Yine piknik alanları ve mesire yerleri aynı şekilde korunup muhafaza edilmeli. İnsanlar piknik yapıp kalktığı yerleri temizleyip gitmelidir. Yarın yine gelip burada oturacağımızı unutmamak gerekir. Çevreye attığımız poşet ve kimyasal atıkları bir düşünün bir süre sonra ne hale dönüşür bu alanlar. Dönüşmediğini zannetmeyelim, ben bazen piknik alanlarından geçerken şahsen utanıyorum.
Çevre insanların ve diğer canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları, fiziki, biyolojik, sosyal, ekonomik ve kültürel ortam. Yani kısaca canlı varlıkları etkileyen dış tesirlerin tümüne çevre denir. Çevre geleceğimiz için çok önemli katkılarda bulunur. Eğer çevremizi kontrol altında tutamazsak, bu bizim için ilerde pişman olunacak bir duruma gelir. Yaşam ve çevre birbirlerine bağlı iki önemli yaşam çerçevesidir. Çevremizi Korumak Adına Yapılabileceklerimiz. Çevreyi korumak için, en azından bireysel olarak yapılabilecek bir takım önlemler bulunmaktadır. Bir miktar fedakârlık gösterilerek yapılması geleceğimizin temini olan birkaç önlem aşağıda yer almaktadır:
Tüketirken tekrar düşünülmeli, gereksiz tüketimden kaçınılmalıdır. Tükettiğimiz ürünleri tercih ederken çevresel etkilerine dikkat edilmeli ve seçimler bilinçli bir şekilde yapılmalıdır.
Çöpler, çöp poşetinin ağzını sıkıca bağlandıktan sonra çöp kutusuna atılmalıdır.
Ormanlar korunmalıdır.
Ağaçlara zarar verilmemelidir.
Çimlerin üzerinde ateş yakılmamalıdır.
Hayvanlara zarar vermekten kaçınılmalıdır.
Evcil hayvanların atıkları temizlenmelidir.
Çevremiz sahiplenmeli, değeri ve önemi çocuklara öğretilmeli, büyüklere anlatılmalıdır.
Enerji tasarrufu yapılmalıdır. Biten piller pil kutusuna atılmalıdır.
Piknikten sonra ateş söndürülmeli ve asla yerde çöp bırakılmamalıdır.
Kâğıt, teneke, cam, pil gibi geri dönüşümü olan maddeler geri dönüşüm kutularına atılmalıdır
Egzozlu taşıtlar fazlalaşmamalıdır.
Başta su olmak üzere her konuda israftan kaçınılmalıdır.
Peygamberimiz çevre temizliğine gereken önemi vermiş Müslümanlar da her zaman bu emir ve tavsiyelere uymaya özen göstermişlerdir Çevreyi ve su kaynaklarını kirletmeme hakkındaki hadis-i şerifleri bir kez daha hatırlayalım:
"Sizden biriniz sakın su içine idrar yapmasın Belki o sudan sonra abdest alması veya gusletmesi icap eder Yine sizden biriniz cünüp olduğu zaman durgun suyun içine girerek yıkanmasın O sudan bir kap ile alarak dışarıda yıkansın" (Buhari Müslim)
"İşlek yol üzerinde konaklamayınız (oturmayınız yatıp kalkmayınız) Yol üzerinde abdest bozmayınız" (Buhari Müslim)
Efendimiz (s.a.); "Sakın lânete uğrayanlardan olmayınız" buyurunca sahabeler 'Bunlar kimlerdir?' diye sordular Peygamberimiz de "Herkesin gelip geçtiği yollara gölgeliklere su kenarlarına ve ağaçların altına abdest bozup kirletenlerdir" diye cevap verdi
Temizlik imandansa her türlü temizliğe önem vermeliyiz.