Yazımın başlığını okuyanlar hemen ön yargı ile benim bir yerlere çatacağımı zannederek hemen ön yargıda bulunmadan yazının tamamını okumalarını tavsiye ederim. Son zamanlarda ülkemizde bir cemaat algısı olduğu için bu düşünce oluşabilir. Ama bugün ben bu yazımda farklı bir şekilde konuya genel bakmak istiyorum. Onun içinde gelin önce cemaat nedir? Siyaset ne iş yapar ona bir göz atalım.
Cemaat: “Bir insan Topluluğu Bir Yerde Oluşturulmuş Topluluk, Belli Bir Din Ve İnanca Mensup Topluluk.”
“Cemaat topluluk, kalabalık. Namaz kılmak, vaaz veya mevlid dinlemek için bir araya gelmiş kimselerden meydana gelen topluluk. Aynı dinden veya soydan insanların topluluğuna da cemâat denir: İslâm cemâatı, Mûsevî cemâati gibi.”
“İlk olarak düşünülen imam arkasında Namaz kılan topluluk. diğer manasıda Dini yolda ilerlemeye çalışan ve aynı düşünceleri. benimseyen insanların bir araya gelerek gruplaşmasıdır.”
Politika, “İdare Etme, Yönetme, Toplumu Yönetme Açısından Başvurulan Ağır Cezalar.”
“Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış.”
Cemaat ve siyasetin anlamlarına baktığımızda ikisi birbirinden tamamen farklı. Efendim neden farklı olsun diye itiraz edecekleri biliyorum. Şer-i bir devlet idaresi olmayan bir ülkede iki düşünceyi bir arada tutamayız. Demokratik yönetimlerde ise günümüzde baktığımızda herkesin görevleri ve çalışmaları birbirinden ayrıdır.
Şimdi buraya nereden geldiğimize gelince, son dönemlerde şu cemaat falan partiyi şu cemaat filan partiyi destekliyor tantanaları ayyuka çıktı. Hele demokratik bir idarede dini cemaatlerin siyasetin içine bulaşmaları ve asıl işlerini bırakıp devlet idaresine girişmeleri kutuplaşmalara ve gruplaşmalara neden olmuştur.
Herkes kendi işini yapıp cemaat kendiişlerini yaparak, topluma dini bilgilerini verse, siyasetçilerde devletimizi toplumun genel menfaat ve düşünceleri doğrultusunda hizmetler verse, ülkemizde inanın bu tantanaların hiçbirisi olmaz.
Türkiye’de ne dini nede dini olmayan cemaatlerin öyle devletin yapısını değiştirecek oya sahip değillerdir. Aslında bunlara çanak tutanlarda bana göre siyasetçilerdir. Nedir her gün şu cemaat bu cemaat kapısı gezmenin ne anlamı var anlamadım. Birkaç defa gittiğinizde görürsünüz, oradan buradan toplanan kalabalıklarla belli kalabalık oluşturarak şov yaparak siyasetçiye karşı göz dolduruyorlar, onlarda orada bir şey var zannediyor.
İnanın siyasetçilere akıl erdiremiyorum, hiçbir cemaatin oyu halkın oyundan fazla değildir. Eğer Gülen cemaati devlet yapılanmasının dışında bir oy potansiyelleri olsa idi Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanlığında %52 oy alamazdı.
Hiçbir cemaatin oyu ne karar alırlarsa alsınlar aynı yere gitmez ve herkes bildiğin okur. Sen hanımın oyuna sahip ve hakim değilsin, başkasının oyuna nasıl sahip olacaksın.
İddia ediyorum Aksaray’da hiçbir cemaatin oyu aynı yere gitmez. Hem de toplasan 200 oyu geçmez ve geçerse de çok büyük başarıdır.
Aslında cemaatler farklı isim ve kanatlardan İslami hizmetlerine devam etseler. Seçimlerde de kendilerine uygun olan partiye oy verseler daha iyi değil mi? Politikanın içine boylu boyunca batmanın ne anlamı var? Oy vereceği partiyi de açıklayıp destek verebilirler, bunda hiçbir beis yok.
Ama şu cemaat bu cemaat diyerek hatır meselesi için bu insanları Meclise taşımaya çalışırsan işin sarpa sarar. Evet Ak Parti 7 Haziran seçimlerinde 57 ilde buna benze cemaat kadrolaşması sonucu hezimete uğradığını iddia ediyorum. Belli bir cemaatin mensupları arkadaş ve dostlarını koruyayım derken Ak Partiye zarar vermişlerdir.
Bunu yazarken ben hiçbir cemaate karşı değilim, dini hizmet yapan herkesi seviyorum. Ancak cemaat cemaatinin işlerini yapmalı, politikaya girecek cemaat mensupları da arkasına cemaat sultasını taşımadan şahsı adına politikaya girmeli. Siyasetçide ülke ve milletin menfaatlerini korurken bu insanların rahat dini çalışmalarını yapabilmeleri için zemin hazırlamalıdır. Şu cemaat cemiyet ve siyaset ilişkileri artık son dönemlerde beni iyice rahatsız etti.