Üç K nedir diye merak edenlere söyleyim konuşma, kaytarma ve karışma, bu söz genelde askerlikte söylenen bir sözdür. Ben buna birde görmeyeceksin ve bilmeyeceksini ekleyeyim. Bunu yapabilen herkes hayatında belli kesi tarafından sevilen insandır. Tabi bunu yapabilmek içinde aklen özürlü olman lazım ya çok enayi olman lazım. Hele birde bizim gibi köşe yazarı gazeteci isen bunları nasıl yapacaksın? Bizim için her ikisi de tenkit konusu. Görmezsen senden gazeteci olmaz, görürsen sende her şeyi yazıyorsun diye düşman olunur.
Ben konuyu seferberlik de yaşanan bir gerçek kıssa ile konuya açmak istiyorum.
Seferberlikte kıtlık dönemi, bir köyde sabahları köylüler bir yerde toplanır sohbet ederken konu yoksulluk ve açlık konusu imiş. Köylünün birisi demiş ki,
“bizim eve kıtlık gelmez, evde on çömlek peynir var, beş çömlekte yağ var” demiş.
Orada bu sohbeti dinleyen bir gariban kalbini bozar, bu gece bu adamın evine hırsızlığa gitmem lazım diye düşünür. Tabi garibanın da evinde üç beş çocuğu var açlık sıkıntısı çekiyor ve baba da bundan rahatsız.
Gece bol çömlekli adamın evine girer. Baksa ki, evde üç çömlek peynir, iki çömlekte yağ var. Adam kanaatkar olduğu için birer çömlek alıp evden çıkar.
Ertesi gün yine köyün bir meydanında toplanan köylüler sohbet ederken, evinde bol çömlek olan olan adam meydana gelir. Hışımla kızgın bir şekilde anlatır.
“ ulan bu nasıl hırsız, evde bir şey koymadan adam çalmış gitmiş” diye ver yansın ederek söyleniyormuş. Evden çömlek çalan adamda orada imiş, elinde bir çöp çubukla yeri kazıyormuş, adamın hakaretlerine dayanamayarak, mırıldanarak,
“ denmiyor ki, diyesin” diyerek söylenerek yeri kazındırıyormuş.
Adam işin aslını eve girince görmüş, adam yalan söyleyip palavra atıyormuş, ama adam söyleyemediği için mırıldanıyormuş. Bu kıssadaki gibi biz her ne kadar konuşsak da bazen bildiğimiz öyle konular var ki, bunların bir kısmını az da olsa yazıyoruz ama yazamadıklarımız da çok fazla.
Ben şahsen Aksaray gündemini ve siyasi konjonktürü yakından takip edip bilenlerden birisiyim. Bizler gazeteci olarak konu mankeni değiliz. Son günlerde siyaset yazmaktan uzak durmaya çalışıyorum. Yazmaya devam etsem bazıları çok üzülecek. Ya da bizden başkası yok mu diye düşünüyorum.
Bundan dolayı biraz siyasetten uzak yazılar yazmaya çalışıyorum. Yemin ederim bazı bildiklerimi ve duyumlarımı yazsam bazı kişiler var ki, bir daha siyaset yapmaya cesaret edemez. Neden edemez bunlar bilinen ve bilinmeyen bir çok yanlışlıklardan dır.
Siyaset arenasını babasının çiftiliği gibi görenler vardır. Halbuki siyaset bir hizmet aracıdır, hizmeti kamuoyuna değildi kendimize kullanırsak bunun adı siyaset olmaz. Ben bundan dolayı Tayyip Erdoğan yalnız diye zaman zaman boşa yazıyorum.
Dolayısı ile artık siyasetten soğumaya başladığımı söyleyebilirim. Taraftarlığım da artık zayıflamaya başladığını söyleyebilirim. Son seçimlerde yaşananlar ise beni bazı konularda üzmüştür. Konuşmalar ile icraatlar bir birinden farklı olduğunu son günlerde görme imkanı bulmuşumdur. Siyasette siyaseti kirletenler var bunlara mutlaka bir temizlik gereklidir.
Dolayısı ile yazsan küsüyor tavır alıyorlar, yazmasan neden yazmadın sözünü işitiyorsunuz. Ne diyelim artık gördüklerimizi ve kamuoyunu ilgilendiren konuları yazacağım. Göreceğiz de duyacağız da bunlar kamuoyunu ilgilendiriyorsa yazacağız. Ama kimsenin özel hayatını asla görmeyeceğiz bu kişinin kendisini bağlar. Özel hayat bizi ilgilendirmez diyeceğiz. Siyaset konusunda da şimdilik türübünden izlemeye çalışacağız. Yazılması gereken bazı şeyleri de buz dolabına koyacağız ve bekleyeceğiz. Şimdilik üç K ye uymaya çalışacağız.
YORUMLAR