Ülkemiz üzerinde yeni senaryolar başladı

Malumunuz ülkemiz üzerine iç ve dış hainler durmadan senaryo üretiyorlar. Haçlı zihniyetinin ayak sesi olan iç düşmanlar dıştan daha çok tehlikeli. Bunu yaparken de kişisel değil devletin içine çöreklenerek ve devletin imkanını kullanarak ülke düşmanlığı yapıyorlar. Aslında mesele Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan yıpratılmak isteniyor, ama arkasında ülke düşmanlığı yatmaktadır. Eski Başbakanlardan Sayın Tansu Çiller bile, “mesele Ak Parti değil Recep Tayyip Erdoğan’sa ben sonuna kadar onun arkasındayım” diyebiliyor.

       Devletin içine çöreklenmiş iç düşmanlar Erdoğan’ı halkın gözünden düşürmek için gayret ettiklerini bilmeyen yoktur. Dün yazdım mesela Milli Eğitim içindeki bazı düşmanlar gizli ve sinsice Eğitim yapayım derken, aileleri zorlayarak Ak Parti ve Tayyip Erdoğan düşmanlığını tetikliyorlar. Reis bir türlü konuşuyor, onlar ise bildiğini okuyup devleti eleştiriyorlar.

      Otomobillerde renkli cam tantanası çıkararak yine devlet düşmanlığı yapılıyor. Mesele sürücüleri canından bezdirmek ve Tayyip Erdoğan’a karşı çıkartarak muhalefetin sayısını çoğaltmak. Düşünebiliyor musunuz bir Cumhurbaşkanı çıkıyor araç camlarındaki fitil yasağını düzeltin diyor, kimseden tık yok.

       Faiz lobisini alenen eleştiriyor, onlar ise biz bağımsızız diyerek umursamıyorlar. Peki şu ithal et meselesi nereden çıktı? Yine birileri tetiğe basarak hayvancılık yapan kesimi ayaklandırarak Tayyip düşmanı çoğaltıyorlar. Bakanı yönlendiren müsteşarlar bunu yapıyor.

     Hala bazı Bakanlıklarda Tayyip Erdoğan’a rağmen yanlış ve halkı kışkırtacak kararlara bürokratlar imza atıyorlar. Bürokraside ise vatandaş canından bezdiriliyor, vatandaşın işi zamanında görülmüyor. Bu sefer ne oluyor vatandaş ister istemez hükümeti eleştiriyor.

      Beyler Tayyip Erdoğan’ı seversiniz sevmezsiniz, ama ülkemizin istikrarı, birlik ve beraberliği için bu adam ülkeye gerekli. Böyle dik duruşlu ve ülkesini bu kadar seven bir lider bugüne kadar gelmemiştir. Geleceğini de zannetmiyorum.

      Hadi Tayyip ülkenin başından gitti veya gönderdik. Sonuç ne olacak? Ülkemizin istikrarı ve gelişmesi geriye gittiği gibi ülkede kaos çıkacak. Peki bundan kim yararlanacak, elbette iç ve dış düşmanlar ellerine kaşık alıp oynayacak.

      Artık Türkiye’de katı particilik o kadar önemli değil. Dünyada ki olaylar ve gelişmeler tamamen ülkemiz üzerinde oynanan oyunlarla dolu. Biz particilik yerine ülkemizin kaos ve istikrarsızlık dışında kalmasına odaklanmalıyız.

    Bunu kim yapıp gerçekleştiriyorsa onun etrafında sıklaşmalıyız. Elbette Sayın Erdoğan da dörtdörtlük olmayabilir. Ama artıları eksilerinin çok üstünde ise ona destek verip daha güçlü hale getirmeliyiz . Yoksa Allah korusun ülkede kaos çıkarsa hepimiz perişan oluruz.

      Her geçen gün Fetö olayından sonra ülkemiz üzerinde nasıl oyunlar oynandığı ortaya çıkmaktadır. Bakın bir Deaşı kimler gurup Ortadoğu ya saldığı anlaşıldı. PKK ve PYD yi kimler destekleyip kol kanat gerdikleri ortaya çıkmıştır.

      Ülkede Tayyip düşmanlığı yapıldığında veya karşıtı yükseltildiğinde kimlerin ekmeğine yağ sürdüğümüzün farkında mıyız? Tayyip karşıtlığı yaptığımızda kimlere destek olduğumuzun herhalde farkındayız. Bunlar ülkemiz üzerinde yeni senaryolar kurma düşüncesidir.

      Bugün MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli son dönemlerde bu hain kimliği ve düşmanlığı gördüğü ve sezdiği için hükümetin yanında yer almıştır. Bu bir yere sığınma değil, ülke sevdalı lığıdır. Düşmana karşı birlik olma ve beraber göğüs germe düşüncesidir.

      Bu nedenle zaman particilik yapma dönemi değildir. Zaman ülkemize sahip çıkma zamanıdır. Devletimizin üst kademesi de devletin içine çöreklenmiş hainler ve bürokratları temizlemelidirler. Vatandaşı devlete karşı kim kışkırtıyor ve zorluk çıkarıyorsa gereği yapılmalı.