Bugün iki konuyu bir arada ele almak istiyorum. Geçtiğimiz hafta içi Dünya Uyuşturucu
Haftası nedeni ile ilimizde bununla ilgili mücadele kutlaması yapıldı. Bir diğeri de Ziraat Odası
Başkanlığının hasat mevsiminin başlaması ile Kazıcık Tolda arpa biçimi yapıldı.
Önce uyuşturucu ile mücadele konusuna değinmek istiyorum. Dünya Uyuşturucu ile
mücadele ülke genelinde olduğu gibi ilimizde de her yıl kutlanır ve mücadele ile ilgili
çalışmalar anlatılır. Ben burada yapılan mücadele etkinliğini tenkit etmek gibi bir düşüncem
yok. Konu ile ilgili sadece düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Bana göre bu toplantı ve görüntüler körler sağırlar birbirini ağırlardan öteye gitmiyor. Bu
kutlmada kaç tane bağımlılıktan kurtulan aile vardı veya bağımlılıktan kurtulmaya çalışan
genç vardı? Mesele kutlama değil asıl mesele bu illetle yeterli mücadele etmekte.
Hani bir söz var ya sivri sinekle mücade etmek yerine batıklığı kurutmaklazım.
uyuşturucuya alışmış bir insanla mücadele çok zor. Asıl mesele uyuşturucuya başlamadan
mücadele etmektir. Uyuşturucuya alışan çocukların genel olarak aileleri dar kesimde yaşayan
ve ekonomik durumu zayıf ailelerin çocuklarıdır.
Bunlarla önce mücadele okullarda başlayarak, derslerde iyi anlatıp uzak tutulmalı. Birde
aileler ile sosyal politikalar mensupları sadece yardım denetimine gitmek yerine, gösteriden
uzak ailelere çocuklarının durumları sorularak gerekli destekler verilmeli. Sonrada
gerekiyorsa bu illete başlayanlar tedavi ettirirlip eğitimden geçirilmeli.
Teknoloji ilerledi artık herkesin kontrol edilip takip edilmesi kolaylaştı. Bu konudaki
çocukları ben görüyorumda yetkililer görmüyor mu? İllede mesai içinde bununla mücadele
etmek yerine mesai harici geceleride kuytu ve sessiz yerler takip edilmeli.
Şu sokakalada dilencilik yapan çocukların çevresinde mutlaka buna bulaşan çocuklar
vardır. Araçları bırakın okulların tatili ile her yerde dilenci çocuk var. Bu çocuklar takip
edilerek oplanmalı. Aileleri ile mutlaka görüşülüp bunu engellemeliler. Aileler buna teşvik
etmese konuşmayı bilmeyen çocuklar sokağa salınmaz.
Ülke dışından gelen yabancı uyruklular son dönemlerde bu işi güzel yapıyorlar. Bunlar
tespit edilip gerekirse yurt dışı yapılmalı. Sokak dilenciliği yapan çocuklar eğer aileler buna
engel olmuyorsa bu çocuklar ailelerin ellerinden mutlaka alınıp sağlıklı eğitilmeli.
Bunlar çevreye zarar verdikten sonra zaten polisede karşı geliyorlar. Yani işi temelden
çözme yönüne gidilmeli. Bu konuda kimler sorumlu ise herkes üzerine düşeni yerine
getirmeli. Yoksa kutlama ile falan bu işlerin önüne geçilmez.
HASADA VERA BİSMİLLAH DENDİ
Perşembe günü Kazıcık Tolunda Ziraat Odası Başkanı Emin Koçak’ın organize ettiği
törenle biçerdöver Arpa hasadına başladı. Ben aslında Bayram öncesi Eskilden Naci Ağbeyle
gelirken Arpa hasadına başlandığını görüp görüntülemiştim.
Her yıl olduğu gibi Ziraat Odası bu sene Kazıcık Tolunda başladı. Hasat başlangıcına
Valimiz Aykut Pekmez, Milletvekili İlknur İnceöz, sivil Toplum kuruluşları ve çifçiler katıldılar.
Sayın Valimiz giydiği şapka ve kıyafetle tam bir Çukurova ağası gibi olmuş. İlknur Hanım da
şapkası ile Ege ağası gibiydiler. Ben bunu İlknur hanımada söyledim. Emin Koçak zaten
gövdesi ve giysisi ile çifçi ağası.
Garnizon komutanımız ve ATSO Başkanı Ahmet Koçaşla otururken, aramızda eskiden ekin
biçmenin çok zor olduğu ve orakla biçildiği konu oldu. Biçerdöver ekin biçerken nereden
nereye geldiğimiz sohbeti oldu. Hakikatende Türkiye çok büyük çağ atlamış. Artık elinizdeğmeden herşey birkaç gün içinde evinize geliyor. Hele birde bu sene olduğu gibi rahmet
bolsa değme çifçinin keyfine. Rabbım her yıl bu seneki gibi bol rahmet versin.
YORUMLAR