Son günlerde Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan ile MHP genel başkanı Devlet Bahçeli birlikte yeni anayasa çalışmasını sık sık gündeme getirildiğini ve hatta bununla ilgili çalışmalar yapıldığını biliyoruz. Anayasa değişikliğini şahsen destekliyorum ve çarpıklıklar düzeltilsin istiyorum. 12 Eylül darbesi sonucu darbe idaresi tarafından hazırlanan bir anayasa ülkemiz için uygun olmayan maddeler bulunmaktadır. Madem anayasa değişecek öncelikle ahlakı yok edip, fuhşu fazlalaştıran bazı maddeler yeniden gözden geçirilmeli.
Avrupa Birliğine girmek ve şirin görünmek adına zinanın suç olmaktan çıkması ülkemizin ahlakını her geçen gün geriye götürerek, toplumun aile yuvalarını yıkmaya devam ettiğini hepimiz görmekteyiz. İstanbul sözleşmesi tekrar gözden geçirilmelidir.
Bir kadınla erkek ömür boyu beraberlik yaşayıp, çocuklar yaparak güzel bir aile birlikteliği kurmak için evleniyorlar. Bir insan ne için yaşar namus ve şerefi için yaşar. Ama maalesef zinanın suç olmaktan çıkarılması toplumun aile yuvalarını ayaklar altına almıştır.
Bundan dolayı Ak Partinin yaptığı en büyük yanlışlık ve hata olarak bunu görmekteyim. Bu yanlış ve hatadan en kısa zamanda dönülmelidir. Muhafazakar bir iktidarın zinayı suç olmaktan çıkarması kadar yanlış bir durum yoktur.
Zaman zaman hepiniz televizyon ekranlarında kadın programlarını izliyorsunuz. Evlisi bekarı herkesin elinde bir telefon ve istediği kişilerle görüşüp beraber oluyorlar. Ben kendi isteğim ile beraber oldum derse kimse bir şey yapamıyor.
Eşinizi bir başkası ile evinizde beraber yakalasanız bile, rızam ile yaptım derse bir şey yapamıyorsunuz. Buna kanunda bir şey yapamamaktadır. Eğer en ufak bir zarar verirseniz aksine siz suçlu oluyorsunuz. Hatta namussuz demeniz bile suç sayılmaktadır.
Bu yakalamanızı sadece boşanmada gerekçe olarak gösterebiliyorsun. Adam seninle evli iken başkası ile yakalasanız ve hatta başkasından sizinle evli iken hamile kalsa, “ bu ne namussuzluk” diyemiyorsunuz. Derseniz siz suçlusunuz hele birde kendi isteğimle yapıyorum diyorsa söz hakkınız yok. Teşekkür ederim bu edepsizliği yaptığın için deyip geçeceksiniz.
Bir İslam ülkesinde hemde Televizyon ekranlarında üç beş çocuklu kadınlar bir başkasına evli iken kaçıyor ve birde hamile kalıyor. Sonra kaçtığı adamla beraber ekranların karşısında kocasının huzuruna çıkıyor, doğurduğum şu çocuk senin değil değil diyor. Hatta üç çocuğuna DNA testi yapılıyor üçü de başka başka erkeklerden.
İstanbul sözleşmesi ve zinanın yasak olmasının kaldırılması bakın bizi ne hale getirdi. Erkekleri kadın, kadınları erkekleştirmiştir. Kadının beyanı esas hale gelmiş, kadın kocası hakkında yanlış beyanda bile şikayette bulunduğunda beyanı esas alınıyor ve kocaya hiç sormadan evden uzaklaştırılıyor. Aynı asansöre yabancı bir kadınla binemez olduk.
Kadın dese ki, bana dokundu taciz etti derse yediniz naneyi. Nasıl bir Müslüman ülkeyiz nerede yaşıyoruz. Bakın bakalım her 10 evlenen'den 5'i üç beş ay sonra boşanıyor. Aile birlikteliği sarsmıştır, her geçen gün fuhuş artmaktadır. Nesebi bellisiz çocukların sayısı her geçen gün artmaktadır. İnanın bu konuda ağlanacak duruma geldiğimizi söyleyebilirim.
Maden yeni bir anayasa hazırlanıyor, hazırlayanlara ve milletvekillerimize sesleniyorum. İstanbul sözleşmesi ve zinanın suç olması bu yasada daha ağır şartlarda yeniden getirilmeli. Çünkü ceza ve yasak bir caydırıcılıktır. Ahlak bozucu programlar derhal yasaklanmalı, sosyal medya üzerinden sokak röportajları ile ahlaksız yayınlar yasaklanmalı. Çıkıyor bir kız çocuğu, “ benimle yatar mısın” diyen bir sokak spikerine, “ evet yatarım” diyor. Bunlarda yayınlanıyor, kim bunların önüne geçecek? Yeni yasada bunları bekliyoruz, toplum ahlakı her geçen gün bozuluyor beyler. Ahlakımız devletimiz tarafından acilen karantinaya alınmalıdır.
YORUMLAR