Yorulan varsa çekilsin

        Bu söz geçtiğimiz hafta içi Sayın Cumhurbaşkanının teşkilatlara verdiği mesajdı. Buna benzer bir mesajıda geçen ay Afyon toplantısında vermiştir. O günden bugüne yoruldum diyen olmayınca, aynı sözü tekrar etti. Elbette yağlı böreği yiyen metal yorguncuların hiçbiri yoruldum demez. Nasıl olsa parti Tayyip Erdoğanın sırtından oy alıyor, biz çalışsakta çalışmasakta bu millet oy veriyor bizde saltanan ve ticaretimizi devam ettiriyoruz düşüncesi elbette hakim. Ben bu koltuğu bıraksam, bana sokakta kimse meraba etmez, hiçbir burokrat ceketini düğmelemez, bende zaten çaka satamam, hiç değilse bu koltukta oturmaya devam edeyim, vatandaştan bana ne diyen az değil.

      Bakın Cumhurbaşkanın mesajı çok net ve açık. Milletle kucaklaşın, tatil felan yok, tatil milletle beraber olmaktır diyor. Şu satırlar size neyi hatırlatıyor?

      “2019 seçimlerine odaklanmamız lazım. Artık iktidar olmak kolay olmayacak. Çok önemli bir sınava hazırlanıyoruz. O sebeple herkes çok daha fazla çalışmalı. Profesyonel deformasyon hastalığı diye bir şey vardır. Uzun vadeli bu işleri yapanlarda metal yorgunluğu oluşuyor. Vatandaşla ilişkilerde mekanik yapı oluşması, insan duyarlılığının kaybolması ile birlikte siyasette geri gidiş başlar. Bizim bu hastalığa kapılmamamız lazım. Kibirli olmayacağız. Milletle içiçe olacağız. Meclis tatile giriyor. 3-5 gün dinlenin ve hemen sahaya inin. Bizim için tatil milletle beraber olmaktır. Milletin arasında olun. Biz milletle iç içe olurken, bunu bir görev gibi görürsek olmaz. Tam tersine bu zaten bizim yaşam tarzımız olmalı.

     Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha önceki “Yorulan varsa çekilsin” açıklamasını tekrarlayarak, “Yorulan varsa hiç ikaz beklemeden yerini başkasına bıraksın. Bu bir bayrak yarışıdır. AK Parti davasına inanan, herhangi bir defosu bulunmayan herkese de kapımız açık” diye konuştu.

       “Seçimler için iyi bir hazırlık yapmalıyız. Önceden yüzde 34, yüzde 46’lık bir oy oranıyla iktidar oluyorduk. Artık sistem değişti. Başarının ölçütü yüzde 50 artı 1’dir. Oyumuzu arttırmalıyız” değerlendirmesinde bulundu.

       2019 bir dönüm noktası olacaktır. O nedenle, bu yolda yorulan varsa kenara çekilsin, yerini başka arkadaşlara bıraksın. Ben milletimle olmaya devam edeceğim. Ben bu yoğunluğumla herkese zaman ayırmaya çalışıyorum. Kibirle büyüme olmaz, herkese tevazu göstereceğiz. Bizi bugünlere de bu tevazuumuz getirdi.

Bu bir bayrak yarışıdır. Giden arkadaşlarıma bugüne kadar ki hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyorum. Yeni gelenlerin de canla başla hizmete devam etmesini bekliyorum.”

      Bakın fazla uzağa gitmeye gerek yok, Aksaray’da Referandumda Ak Parti teşkilatı bir köye gitmedi. Hatta köylere gitmeme kararı aldı. Buna rağmen kırsaldan %90 oy verildi. Şimdi sorsam bu oyları teşkilatlar mı aldı? Bu oylar Sayın Erdoğan’ın şahsına verilen oydur. Bu oyu biz aldık diye kimse kendi hanesine artı olarak yazıp yerim garanti diye çaka satamaz. Bunu ben biliyorumda Genel merkez mi bilmiyor?

      Artık Tayyip Erdoğan sırtından oy alma zamanı geçti. Bundan sonra Ak Partiye teşkilat birşeyler katması lazım. Aksaray’da cümle alem biliyor ki, bu dağınıklığı ve guruplaşmaları. Bundan dolayı Reis bunu bildiği için Aksaray’a bir şey vermedi.

      Aksaray’a artık herkesi kucaklayacak ve toparlayıp birlik beraberlik oluşturacak bir ağabeye ihtiyaç var. Senin adamın benim adamım, yarın ben aday olursam arkamda duracak birileri olsun dönemin kapandığını herkes görecek.

       Bu dağınıklık ve guruplaşmaları Reis bildiği için kopukluk, didişme istemiyorum diyor. Aksaray’da kaç gurubun olduğunu bilmeyen Aksaray’lı var mı? Milletvekili ile geçinemiyorsun, Belediye Başkanı ile terssin ve diğer Belediyelerin çoğu ile aynısın. Peki nasıl olacak tekrar partinin başına geçince birlik ve beraberlik?

     Kimse kusura bakmasın bu düzen ve devran böyle gitmez, bırakacaksın. Herkes yeni bir değişim ve oluşum bekliyor. Kavga ve enaniyet istemiyoruz. Ben bunu Sayın Cumhurbaşkanımızada yazdım. Kimsenin bu partiye zarar vermeye hakkı yok.