Yüreklerimiz yanmaya devam ediyor, bu sefer toplu olarak yüreklerimiz yandı. Uludere’de 16 şehidimiz ve 6 yaralı askerimiz hakkın rahmetine kavuştu. Ateş düştüğü yeri yakıyor, ama inanın gün boyu benimde yüreğimi yandı. Akşama kadar kendime gelemedim, gece saat 02.30 kadar televizyon ve internetten şehit sayımızın az olması için takip edip dua ettim. Havanın bulanık ve yağışlı olması edindiğim bilgilere göre şehitlerimizin sayısının verilmesi geciktikçe toplum olarak gerildiğimizi biliyorum.
Bu yazımı yazdığım esnada ise Iğdır’da polis servisine saldırı sonucu ise 11 polisimizin şehit olmasına 4 polisimizin ağır yaralanmasına neden olmuştur. Yüreğim bir kez daha yandığını söyleyebilirim, acımız ikinci kez daha katlandı.
Hain saldırı aynı yerde yine bir karakol baskını ile toplu şehit vermemize neden olmuştu. Benim en çok zoruma giden ise şehitlerimizin acısı bir tarafta dururken bunun suçlusunu arayarak siyaset yapılmasını çok zorladım.
DHP’liler gibi şehitlerimiz yerine nerede ise PKK terörüne alkış tutacak siyasileri görmek nefret getirmektedir. Burada şehit olan gençlerimiz ve komutanlarımız bizim çocuklarımızda olabilirdi. Bu topraklar için bizim güvenliğimizde hayatlarını ortaya koyan Asker ve Polislerimiz elbette bizim çocuklarımız.
Onlar olmasa bizler yatağımızda rahat uyuyamayız ve nefes alamayız. Onların varlığı ülkemizin bekası ve devamı için görev yapıyorlar. Üzerlerinde resmi elbise olması onları bizden ayıramaz. Onlarında çocukları ve aileleri ve yakınları var, bizim içimizden insanlardır.
06.09.2015 tarihinde ATV Televizyonunda Sayın Cumhurbaşkanın konuşmasını baştan sonuna kadar dinledim. Sen ne kötü adammışsın be Sayın Tayyip Erdoğan. Birden baktım söylediği şu cümlede ne var; “ eğer anayasayı değiştirecek 400 Milletvekili veya referanduma gidilecek bir sayıyı bir siyasi partimiz elde etmiş olsa idi bugün bunlar yaşanmazdı” dedi.
Bu cümlelerde ne var da şehitlerin üzerinden 400 Milletvekili istiyor yaygarası koparılarak sanki Dağlıca da bu askerlerimizi Erdoğan şehit etmiş gibi yaygara koparan medyanın amacı nedir. Bunlar bu ülkede yaşamıyor mu? Bu ülkenin havasını solumuyorlar mı? Bu milletin parası ile kazanç sağlamıyorlar mı da ülke düşmanlığı sağlıyorlar.
Yeter artık bu milletin kanını emdiğiniz ve bu milletin hakkını gasp ettiğiniz. İnin artık bu milletin sırtından, yeter artık haksız kazançlarınız ve dolandırmalarınız ne zaman bitecek? Ülkeyi sömürmek için ülkenin bölünmesi ve Tayyip Erdoğan’ın gitmesi mi lazım.
30 yıldır siz bu ülkeyi sömürürken kimsenin tıkı çıkmıyordu. Şimdi sizin tekerinize taş koyan Erdoğan’ın gitmesi için her şeyi ona mal etmeyi marifet mi sayıyorsunuz. Kıçınız iğne batsa artık bunu da Erdoğan’dan bileceksiniz.
Neden 7 Haziranda DHP’yi destekleyip terör örgütünü güçlendirmeye çalıştınız bunun hesabını bir verin. Bazı aşırı fanatik CHP’liler neden Tayyip düşmanlığı için DHP oy verdiler bunun hesabını versinler. Şimdi soruyorum vicdanları acaba rahat mı?
Teröre ses yok, PKK lanet yok, Tayyip gitsin diye DHP oy verenlere ses yok. Varsa yoksa Tayyip Erdoğan gitsin, kıçınızda bir çıban çıksa onu da Tayyip’ten bulacaksınız.
Bunca asker ve Polisimiz şehit olurken vicdanınız sızlamıyormuda, bunun üstünden başka yerlere saldırıyorsunuz. Dört ağaç için yollara dökülüp ortalığı yakıp yıkan hainler şimdi neredesiniz?
Artık Türk milletinin sabrını taşırmayınız, sabır taşarsa önünde kimse duramaz. Bu sessiz çoğunluğun sabrını zorlamayın onları tahrik etmeyin. Bu ülkeyi dört çapulcuya inanın bu millet teslim etmez haberiniz olsun.
Mesele ülke olunca bu milletin sağduyusu parti pırtı dinlemez hep birlikte bir olur. Vatan için Çanakkale’de nasıl beraberlik olundu ise vatanın toprağı ve birliği için yine aynı duyguları paylaşırız. Mesele ülkemse partiler teferruattan öteye gitmez.
Bütün şehitlerimize Allahtan rahmet yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Başımız sağ olsun.