çalışma'yan tren

çelik'ten yapılmış



çalışma'yan tren'e bakan'a,



"yaşadıklarımızla siyaseti öğrendik"



dediğimde "neymiş" dedi,



"3Ç imiş dedim,



ilki, 'çene çalma' sanatıymış..



beyni çalışmayanların çenelerini çalıştırıp



akıllıymış görüntüsüyle işi! kurtarmasıymış..



ikincisi, 'çalma' sanatıymış..



beyni çalışmadığı için



beyni çalışanların fikirlerini,



projelerini, emeklerini çalmaymış..



üçüncüsü, 'çelme atma' sanatıymış..



yanında ufacık kalmamak için beyni çalışanlara



çelme atarak oyun dışına itme sanatıymış"



gözünün içine bakarak pardon lokomotif'in



ön camına bakarak söylediğim sözleri



çalışma'yan tren dile gelip üzerine alındı ve



"bu biraz ağır olmadı mı" deyince,



"yoo, az bile oldu" demiştim..



inanılacak gibi değil ama



tren'in gıkı çıkmadı..





öyle değil midir,



"üçüncü sınıf siyasetçi"ler,



"birinci sınıf siyasetçiler"le çalışamaz..



çünkü onların yanında "ufacık, bodur" kalırlar..



dördüncü beşinci onbeşinci hatta



daha aşağı sınıf insanlarla çalışırlar ki,



onların yanında "kocaman dursun iri görünsün"ler,



"uzun boylu görünsün"ler, "daha akıllı zannedilsin"ler diye..



"üçüncü beşinci sınıf" siyasetçilerin,



ülkeyi ve toplumu götüreceği yer(?) belli ise,



bile bile buna seyirci ve destek olanların müstehak,



ülke ve toplumun yerlerde sürünmesi mukadder olmaz mı..?





işte, nitelikli kişilerin



ilk fırsatta ayak oyunlarıyla



tasfiye edilmelerinin asıl nedeni bu..



bir sohbetimiz sırasında kâmran inan bey,



"liderin yanında ondan daha akıllı olduğunu hissettirirsen



kendileri için tehdit görürler ve derhal tasfiye ederler..



kendisini akıllı gösterenleri ise tehdit olarak görmez



ve mutlaka pâyelendirerek yanında tutarlar..



böyleleri siyasette kalıcı olurlar"





demem o ki,



siyasetin iki ucundaki,



koltuğu bırakmamak için yırtınanları değil,



koltuğu kaybetse de üretmek için çırpınanları görmeli,



çalışma'yan yalnızca bakan trenleri değil..





1. not:



yağmur yağdı,



boya döküldü, foya çıktı,



çelik'in teneke, tren'in legolar,



bakanlarınsa cuf cuf trenlerinden çıkan



duman ile cuf cuf sesleri meraklıları olduğu anlaşıldı..



2. not:



ironi yaptığımız kişi ve olayların



gerçek hayattaki kişi ve olaylarla ilgisi bulunmamaktatır..





E-Posta: [email protected]





Ramazan Toprak



27 Mayıs 2015 - Çerez'amba