-
RAMAZAN TOPRAK

RAMAZAN TOPRAK


eski dost'a

15 Nisan 2017 - 17:42

. güvenli! yol haritan

filmin negatifi olmasın sakın,

karbonlu nüshası olmasın sakın,

tezgahın fotoğrafı olmasın sakın..

. hedef şaşırtmanın yollarını bırakıp

önde tek olma adına açık hedef haline gelmişsen..

. hedefi/yolları çoğaltarak boşa düşürmemiş,

tek hamlede ulaşılacak hale getirilmişsen..

. orduyu değil komutanı muhatap kılmışsan..

. "ben nasıl kazanırım" sorusunun

"ben"i de "biz"i de batıracağını göremiyorsan..

. "biz nasıl kazanırız" sorusunun

"ben"i de "biz"i de kurtaracağını göremiyorsan

diyeceğimiz ne kalırki..

 

mâzisini unutmuş dost,

. en kolayın en tehlikeli olduğunu ıskalıyorsan..

. büyük balığın yüzeylerde ve kolayca avlanan değil

derinliklerde ve zor avlanabilen olduğunu unutuyorsan..

. kolay ve büyük avın yem olduğunu anlayamıyorsan..

. kolay zaferin gerçekte bir zafer değil,

hezimetin ilk adımı olabileceğini düşünemiyorsan..

. cenneti kolay ve yakın gösterenlerin dost olmadığını,

cehennemin kolay ve yakın olduğunu idrak edemiyorsan..

. milli ve manevi değerleri, her alanda oluşturduğun

düşünsel fukaralığın dolgu malzemesi haline getiriyorsan..

. kuruntularda hikmet vehm'eder hale geliyorsan..

. kul hakkı yemenin ve haramlara dalmanın

feraset ve basireti öldürdüğünü göremiyorsan

elimizden ne gelirki..

 

dünde bırakılmış dost,

. strateji diye diye ordan burdan aşırdıklarını

kendi malıymışçasına pazarlayanlara itibar ediyorsan..

. koltuğun büyüsünden uyandıracak dostları uzaklaştırmış,

kapıda kuyruk şakşakçıların uyuşturmasına kapılıyorsan..

. binlerce yılın aklını/birikimini elinin tersiyle itiyorsan..

. seni tekrarlayanlarla beraberliğin istişare değil

kendini aldatma oyunu olduğunu anlayamıyorsan..

. dünün düşmanının bugünün dostu olamayacağını,

dünün dostunun bugünün düşmanı olamayacağını unutuyorsan

dilimizden ne gelirki..

 

dününü silmiş dost,

. düşmanları dost edinmeye çalışırken

hakiki dostları kaybetmeye devam ediyorsan..

. düşman için harpte geçerli olan hileyi,

düşman addettiğin dostlarına mübah görüyorsan..

. doğrulara gerçeklere arkanı dönmüş,

yalanların ve hayallerin câzibesine kapılmış,

yalancılar ve hayalperestlerin peşine düşüyorsan..

. bilgelikten uzaklaşıp lafazanlığa dalıyorsan..

. sadece konuşmayı işi yapmıştan sayıyorsan..

. yokuşunu görmeden bayırdan aşağı kayıyorsan..

. dostlara değil dost görünenlere sırtını dayıyorsan

yıkık duvardan gayrı ne kalırki..

 

hırsa bürünmüş dost,

. feraset ve basiret yokluğu nedeniyle

şüphecilik ile temkinliliği bile ayırt edemiyorsan..

. "şer bildiğinde hayır olabileceği,

hayır bildiğinde şer olabileceği" emr-i ilahisini anlayamıyorsan..

. "işin namusu öyle ama benim işime gelmiyor" diyebiliyorsan..

. "islamî ve insanî değerler elimi kolumu bağlıyor" deyip

elinin tersiyle şööyle bir kenara iteliyorsan

ıslah duasından gayrı ne kalırki..

 

hâsıl-ı kelâm,

herşeye rağmen aksini temenni ediyor olsak bile

dile getirdiklerimiz acı birer vak'a ise,

dostlarını kaybediyor düşmanlarla çevriliyor,

dünyanı da ahiretini de kaybetmeye ahd'ediyor,

kazanmaya değil kaybetmeye kendini mahkum ediyor,

varlık nedenlerini ellerinle ortadan kaldırıyorsun demektir,

'eski dost'

 

E-Posta: [email protected]

 

Ramazan Toprak

12 Nisan 2017 - Çarşamba

YORUMLAR

  • 0 Yorum