izmit körfez geçişi asma köprü yapımında görevli
51 yaşındaki japon mühendis kishi ryoichi,
ardında bıraktığı nota göre,
geçtiğimiz cumartesi(21.03.2015) günü,
catwalk/kedi yürüyüşü olarak bilinen
asma köprü halatının kopmasından
kendisini sorumlu tutarak bu sabah
yaşamına son verdi..
bir uzakdoğu atasözü olan,
"hükümdar iyi, kanuna ne gerek var,
hükümdar kötü, kanuna ne gerek var" sözü ile,
sorunların temeline inilirken
sistem veya anayasa veya kanunlara değil
yönetici yeterliliği veya yetersizliği vurgulanır..
hukuk felsefesinde dillendirilen,
"iyi kanun kötü yöneticiler elinde kötü sonuç verir,
kötü kanun iyi yöneticiler elinde iyi sonuç verir"
özlü sözü ile denklem tamamlanır..
sistemin yanlış veya kötü olması değil
sistemi yanlış veya kötü işleten yöneticiler
kendileri öncelikli sorundur, yönetim sorununda..
o da, zihniyet ve yetersizlik sorunudur..
diğer ifadeyle,
çağı ve toplumu yakalayan düşünce seviyesinden,
doğruyu yapabilme kapasitesinden mahrumiyet sorunu..
bir de 'kifayetsiz muhteris'i eklemlerseniz
belalardan bela beğenin artık,
yandı gülüm keten helva..
çözülemeyen temel sorunların,
ahlâkî yoksunlukla işlenen suçların,
yetersizlikler nedeniyle yapılan yanlışların
kaynağı/sorumlusu/suçlusu olarak
sistemi/rejimi göstermenin öteki adı,
kendi yanlışları, suçları ve büyüttüğü sorunlardan
sıyırmak için bir günah keçisi aramaktan
başka bi'şey değil, inanın..
'falan yanlış filan yanlış' diyerek
konuyu getirip sistem tartışmasına bağlamanın özünde,
toplumun sistem algılamasına(?) hitab ederek
kişisel hedeflere malzeme yapılması,
toplumsal kaosa hizmet edici..
yanlış üstüne yanlış biriktirenlere,
suçları üstüne yeni suçlar ekleyenlere,
sorunlar üstüne sorun ekleyip büyütenlere,
sanmıyoruz ama son bir kez
belki vicdan muhasebesi yapar da,
belki sorumluluk duygusu uyanır da,
belki suçluluk hissine kapılır da,
"özür dilemek"ten bihâl olmak yerine,
"aldatılmak"tan bi'türlü bıkıp usanmamak yerine,
"sorumluluğu" hep başkalarında aramak yerine,
"sorumluluğu" birkez olsun kendinde aramasını,
"bir kez olsun gereğini yapmasını" beklesek,
çok şey mi istemiş oluruz..?
müşahhasa indirgersek,
sorundan ve sorumluluktan kaçıp
mazerete sığınmak yerine,
sorundan kendini sorumlu görüp,
başarısızlıktan mahcubiyet duyup,
başarıya endeksli kişiliğine sahip çıkıp,
yere düşürmediği onurunun gereğini yapıp
"kishi kadar vicdan muhasebesi yapabilenler" ile,
"kishi kadar onuruna sahip çıkabilenler" ile
sorunlar da çözülür, yanlışlar da yapılmaz..
"toplumsal köprü halatları" ise asla kopmaz..
koparsa ne mi olur,
"kishi'liği olan kendi cezasını kendisi verir"
E-Posta: [email protected]